14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla oda binasında basın açıklaması yapan Denizli Merkez Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, ülke tarımında mevcut durumu şu sözlerle aktardı, “14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününde üreticimizin, çiftçimizin mutlu anlarını paylaşmak isterdim. Ancak yaşadığımız süreçte çiftçimizin sıkıntıları o kadar artırmış ve bu durum üretime olumsuz yansımış haldeki, ortadaki tablo hiç de iç açıcı değil. Türk çiftçisi, 82 milyonluk ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancıyı, 45-50 milyon turisti doyurmak için gece gündüz çalışıyor. Tarım demek gıda güvencesi demektir. Gıda güvencemizi sağlamak için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Bütün dünyanın gıptayla baktığı, medeniyetin beşiği bu bereketli topraklarda üretmek boynumuzun borcu. Çiftçilerimiz bunun bilinciyle üretiyor. Bizlerin de çiftçilerimizin bu önemli görevi yerine getirirken yaşadığı zorlukların bilincinde olmamız gerekiyor. Karnımız bu emektar çiftçi sayesinde doyuyoruz ancak üzülerek söylüyorum ki, çiftçimizin kıymetini bilmeliyiz. Ama üretime direkt etkili olan ve Türk çiftçisinin, Denizlili üreticinin belini büken sorunları bir an önce çözmeliyiz ki, yoksulluk, kıtlık ve açlıkla mücadele etmek için üretimi artırmak zorundayız.”

“ÇİFTÇİNİN SORUNLARI ORTADA”

Çiftçiyi toprağına bağlı tutmak ve üretimine devam etmesine olanak tanımak için acil çözüm bekleyen sorunları paylaşan Gemici, “Yetkililerden, ülkeyi yönetenlerden çiftçimizin beklentileri açıktır. Gübre, mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem, sulama ücreti gibi girdi maliyetleri makul düzeylere çekilmelidir. Bu girdi maliyetlerindeki aşırı pahalılık çiftçimizi maalesef boğmaktadır. Gübre ve yemde sıfırlanan KDV’nin çiftçilerimize fiyat indirimi olarak yansıması sağlanmalıdır. Gübre ve yem dışındaki girdilerdeki KDV oranı kadar bir miktar çiftçimize destek olarak verilmelidir. Çiftçilerimize verilen doğrudan destekler, Tarım Kanununda öngörüldüğü gibi gayri safi yurtiçi hâsılanın yüzde 1’ine çıkarılmalıdır. Bir an önce tarımda ekonomik örgütlerin fonksiyonel olması, idari ve mali yönden güçlendirilmesi ve profesyonelce yönetilebilmesi için gerekli mevzuat değişiklikleri yapılmalıdır. Tarımsal işletmelerimiz küçük, arazilerimiz çok parçalıdır. Parçalanmış arazi ve işletme yapısıyla verimli tarımsal üretim yapmak imkansızdır. Toplulaştırma yapılabilecek 8,2 milyon hektar alan hızla toplulaştırılmalıdır. Verimli tarım arazileri korunmalıdır. Tarımsal üretim yapan bütün çiftçilerin çiftçi kayıt sistemine dâhil edilmesi ve desteklerden yararlanması sağlanmalıdır. Altyapı yatırımları tamamlanamadığı için sulamaya açılamamış 1,9 milyon hektar alan hızlasulamaya açılmalıdır. Yemde fiyatların düşürülmesi için girişimde bulunulmalı, üreticiye yem desteği verilmelidir. Kırmızı ette piyasa istikrarı sağlanmalıdır. İthalattan vazgeçilmelidir.”

“ÇİFTÇİNİN VAATLERE DEĞİL ÇÖZÜME İHTİYACI VAR”  

Cumhuriyetin 100. yılında milyonları besleyecek, tarım ve gıdada 40 milyar dolarlık ihracat geliri, gıda sanayi ile birlikte 200 milyar doların üzerinde üretim değeri sağlayacak kapasiteye sahip olduğunu aktaran Gemici, “Tarımda ülkemizin içinde bulunduğu bölgenin yıldızı olacağına yürekten inanıyoruz. Yeter ki ülkemizin tarımdaki potansiyeli harekete geçirilsin.Hedefimiz; bütün sorunlarını çözmüş, örgütlenmesini tamamlamış, verimli üretimi yakalamış, dünya ile rekabet eden, üreticisine istikrarlı gelir sağlayan, tüketicisine bol ve makul fiyatlarla ürün sunan bir tarım sektörü oluşturulmasıdır. Bunun için üreticiyi merkez almış, istikrarlı, sorun çözen, geleceği planlayan politikalara ihtiyacımız vardır” dedi.