Dikkat ederseniz son yıllarda bilim ve teknolojinin başrol oynadığı 4. Sanayi devriminden sıklıkla bahsediliyor. Ülkelerin, bilim insanlarının, hatta okullarda çocukların yaptığı buluşlar haberlerde ön planda yer alıyor. Tüm Dünya’nın üzerinde durduğu hayal bile edemediğimiz teknolojilerin yarıştığı Gelişen teknoloji ve Endüstri 4.0 Devrimi sayesinde artık insanlar güçlerini kullanabilecekleri işler yapmıyor. Endüstri 4.0 sistemine sahip makineler, yapılması gereken bütün işleri yapıyor ve insanlar bu makineleri uzaktan nasıl daha kolay yönetebilecekleri üzerinde çalışıyor.

          Burada özellikle velilerimize küçük bir uyarı yapmadan geçemeyeceğim. Geçtiğimiz yıllarda internette dolaşan bir video vardı; bilime meraklı küçük Bedirhan, "Su dolu balon yanar mı?" deneyi yapıyordu. Balonu eline aldı, tam suyla dolduracaktı ki anneannesi araya girdi. Girişimi yarım kalan mucit şaşkındı. Sosyal medyada da kısa sürede yayılan bu video, "Türkiye'de neden bilim adamı yetişmiyor?" başlığı altında paylaşılmaya başlandı. Amatör deney girişimi anneanne engeline takıldı. Öğrencilik yıllarımıza bakalım eskiden de durum böyleydi. Çocuk oyun oynuyorsa ya da kendince bir şeyler icat etmeye, üretmeye çalışıyorsa boş iş olarak nitelendirilir. Soru çöz, kitap oku, ders çalış denirdi.

          Fakat, geleceğin bilim adamları küçüklükte belli eder kendini. Uzmanların dediğine göre insanın gelecekte severek yapacağı meslek 0 - 6 yaş arasında ilgi alanıyla ortaya çıkıyor. Dikkat edin; küçük çocuklar farkında olmadan aslında ilerde yapacakları mesleğin sinyallerini oynadıkları oyun ya da uğraşlar ile verirler. Kendimden örnek verecek olursam; yıllar sonra farkettim ki aslında küçüklüğümde saç fırçasını, bazen de televizyon kumandasını alıp kendi kendime program sunar, yarışma düzenler, telefon bağlantıları yaparmışım. Yıllar sonra radyo- televizyon programları yaparken bu anı beni gülümsetti.

          Demem o ki anne babalar, hatta öğretmenler çocukları iyi gözlemleyip ‘neye yetenekleri var; bilim ve teknolojiye var mı ya da sözel yetenekleri mi daha ağır basıyor’ bunu erken evrede fark edip ona göre çocuğu yönlendirmeleri gerekiyor.  Belki de küçük yaşta yetenekleri fark edilen ve ona göre yönlendirilen o çocuk; dünyayı değiştirecek buluşlar yapan bir bilim adamı olacak.

          Malum bu hafta karne dönemi öncelikle tüm karne alacak öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Bütün bir yıl yoğun bir ders, sınav maratonundan sonra dinlenmeyi hak ettiler.  Uzmanlar diyor ki; alınan karne sadece öğrencinin değil hem velinin hem de öğretmenin de karnesi. Yani eğer karnesi zayıf olan öğrenci varsa tek başına sorumluluk çocuğa yüklenmemeli. Belki de yukarıda dediğim gibi çocuğun yetenek ve ilgisi keşfedilip ona göre bir tutum sergilense ve önü açılsa, o çocuk çok daha başarılı bir öğrencilik sergileyecek. Bence bu durum göz önünde bulundurulup yaz tatili ona göre değerlendirilmelidir. Tüm öğrencilerimize gönüllerince geçireceği güzel bir tatil dileğiyle…