Hurda öyle bir para basıyor ki, çoğumuz farkında değiliz. Hurda bir aracınız veya hurdaya dönmüş demir veya çelik, bakır içeren bir metanız varsa yaşadınız. Çünkü metallerdeki fiyat artışları hurda malzemelerin fiyatlarını da tavan yaptırdı. Hurdaların kilosu şu günlerde 1 lira 60 kuruş ile 2 lira arasından alınabiliyor. Ancak birçoğumuz hurdanın ne kadar edere sahip olduğunu bile farkında değiliz. Geri dönüşümün tam sağlanamadığı Türkiye’de, sanayinin ihtiyaç duyduğu hurda malzeme büyük çoğunlukla ithal ediliyor. Demir, kağıt, çelik, bakır ve benzeri birçok ürünü içeren hurda ithalatı için son 10 yılda 6,5 milyar dolar yurt dışına gitti. Halbuki bu ürünler yurt içinde var ve çöpe atılıyor. Söz konusu hurda malzeme çöpe atılmak yerine sanayiye aktarılsa, bu 6,5 milyar dolarla 3 tane otomobil fabrikası kurmak mümkün.

HURDANIN ZİRVESİNDE

Denizli’de 40 yakın hurdacı, her gün onlarca ton hurdayı vatandaştan alıp parçalama işlemlerinin ardından İzmir’e hurda dönüşümünün merkezi Aliağa’ya tır tır gönderiyor. Çocukluğundan itibaren baba mesleği hurdacılıkla tanışan ve bu meslekten hiç kopmayan İbrahim Ahraz’da başarı hikayesine sahip. O da bir girişimci ve ciddi bir kazanç elde ediyor. Sıcak-soğuk, gece-gündüz demeden aralıksız çalışıp ülke ekonomisine hurdaların geri dönüşümüyle büyük katkı sunuyor. Kimileri çöpçü, kimileri yaptığı işi tehlikeli ve pis gördüğü için küçümsüyor ancak, onlar hem elde etikleri kazançla, hem bölge hem de ülke ekonomisine sağladıkları katma değerle hurda metal dünyasının vazgeçilmezleri.

MİLYON YATIRIM YAPTI

Eskiphisar’da bir arazi üzerine hurdanın parçalanıp ham olarak yüklenip gönderilmesi anlamında araç ve imkanlara 1 milyon üzerinde yatırım yapan Ahraz, Denizli’nin önde hurdacılarından birisi olmayı başardı. Girişimcilik ruhuyla işlerini kısa zamanda büyüten Ahraz, yılda 5 milyon liraya yakın ciro elde eder durumda. Hal böyle olunca hurdadan zenginliğin kapısını aralayan isimlerden birisi. Babasının el vermesiyle mesleğe çocuk yaşta başladığını belirten Ahraz, “Biz çok önemli bir iş yapıyoruz. Evet çok zor ve tehlikelide. Tonlarca ağırlıkta hurdaların içinde çalışıyoruz. Toz, toprak ve el emeği, alın teriyle hurdayı sıkıp, hem ülkemize, hem Denizlimize katma değer sunuyoruz. Mesleğimizi küçümseyenlerde olabiliyor ama her zamanki olduğu gibi toplumumuzun ön yargıları çok fazla. Avrupa’da hurda ciddi anlamda önemli bir sektör. Ancak ülkemizde halen çok önemi kavranamadı. Tüm zorluklara rağmen mesleğimize dört elle sarılıp, insanların hurdalarını alarak hem onlara kazanç sağlıyor, hem biz kazanıyoruz. Dahası hurdaların çevreden toparlanmasıyla hem doğayı hem de insan sağlığını koruyoruz. Çünkü hurdalardan sağlık açısından çok tehlikeli. Hurdaların bir servet ettiğini insanlarımız bilsin. Her hurdanın bir değeri var. Çöpe atıp, doğa ve çevre kirlenip katma değer yok olacağına geri dönüşümle herkes kazansın” dedi.

Özkan TOKMAK