Küçüklüğümden beri, büyüklerimden duyduğum bir cümledir “sağ olana geldi bir bayram daha.” Gerçekten çok doğru bir cümle.

Geçen bayramdan, bu bayrama birçok yakınını yitirmiş insan var. Onları düşününce içim burkuluyor. Çünkü ben de birçok sevdiğim arkadaşlarımı, dostlarımı ve büyüklerimi kaybettim. İçlerindeki o derin boşluğu anlayabiliyorum. Yakınlarını kaybedenlere söylediğimizde bu cümleyi daha derinden bir anlam yükleyeceklerdir ve duygulanacaklardır. Çünkü bayramlar, toplumumuzda sevdiklerimizle birlikte bir araya geldiğimiz buluşma noktası. Hal böyle iken, kaybettiklerimizin hasreti bayramlarımızda daha derinden hissediliyor.

Hayat işte bir daha ki bayrama hangilerimiz çıkacak kim bilebilir ki?

İşte o yüzden hep dediğim cümleyi bir kez daha tekrarlıyorum.

Geçmiş pişmanlık, gelecek endişe kaygı hissettirebilir. O yüzden bu gününüzü, anınızı yaşayın.

Bugün de uyandık mı yeni bir güne…

Demek ki; bizi bekleyen bu dünyaya gelmemize sebep olan şeyleri yapmamız için uyandık…

Haydi! Ne duruyorsunuz?

Her gününüzü son gününüz gibi yaşayın.

Steve Jobs: "Her gününüzü hayatınızın son günüymüş gibi yaşayın; bir gün haklı çıkacaksınız." Demiştir. Bence çok doğru. Ama hangimiz yapabiliyoruz bunu dediğinizi duyar gibiyim.

Ne olursa olsun öyle yaşamaya çalışmalıyız bence. Evet, bugüne kadar öyle yaşamadınız belki ama bundan sonra da yaşamayacaksınız demek olmuyor ki bu.

Her yeni bir gün yeni bir başlangıç, yenilikler için yeniden doğuş bence.

Bunu aklınızın bir köşesine değil, baş köşesine yazın.

Evet, bayramımız geldi, hoş geldi.

Umarım; ağız tadıyla sağlıklı sıhhatli, kazasız belasız geçireceğimiz bir bayram olur.

Bu bayramda kırgın gönüller alınır, küsler barışır, sevenler sevdiklerine kavuşur.

Yarınlarımız olan sevgili çocukların, unutamayacağı güzel anılar biriktirdiği; saygıdeğer büyüklerimin de kapılarının çalındığı ellerinin öpüldüğü bir bayram diliyorum.

El öpenleriniz çok olsun.

İyi bayramlar…