CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas Katliamı’nın 31. yılı dolayısıyla bir açıklama yaptı. Karaca, Madımak Oteli’nde 33 aydın, sanatçı ve düşünce insanının yakılarak katledildiği olayın, Türkiye’nin toplumsal hafızasında derin bir iz bıraktığını belirtti. “Sivas; bu ülkenin hafızasının, utancının ve yüzleşilemeyen karanlığın adıdır” diyerek, katliamın sadece bir tarih değil, süregiden bir suçun sembolü olduğunu ifade etti.
NEFRET DİLİ GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANIYOR
Karaca, 2 Temmuz 1993’te devletin gözü önünde gerçekleşen katliamın, yalnızca bireyleri değil, laiklik, sanat ve ortak vicdan gibi değerleri hedef aldığını vurguladı. “O günün karanlığı bir miras gibi bugüne devredildi. O gün Madımak’ın önünde ‘yakın’ diyen zihniyet, iki gün önce İstiklal Caddesi’nde ‘Kemalist kâfirler hesap verecek’ diye bağırıyordu” ifadeleriyle, nefret dilinin farklı biçimlerde günümüzde de devam ettiğini belirtti. Karaca, bu söylemlerin toplumda ayrışmayı körüklediğini ve geçmişle yüzleşme gerekliliğini ortaya koyduğunu dile getirdi.
SİVAS’IN ACISI TOPLUMSAL BİR YARA
Sivas Katliamı’nı bir trajedi olmanın ötesinde, toplumsal hafıza ve adalet meselesi olarak tanımlayan Karaca, olayın unutulmasının yeni karanlıklara kapı aralayacağını savundu. “Bu topraklar Madımak’ı unuttukça karanlık tekrar tekrar kapıyı çalacak. Sivas’ın acısı hâlâ taze; çünkü bu ülke, o dumanı içine çeke çeke susmayı öğrensin isteniyor” diyerek, katliamın yaralarının kapanmadığını ifade etti. Karaca, adalet arayışının devam ettiğini ve bu konuda suskun kalınmayacağını vurguladı.
AKP’YE SERT ELEŞTİRİ: KÖTÜLÜĞÜ KURUMSALLAŞTIRAN İKTİDAR
Karaca, 31 yıl önceki suskun devletin, bugünün göz yuman iktidarıyla benzerlik gösterdiğini belirtti. “O günün suskun devletiyle bugünün göz yuman iktidarı aynı kötülüğün taşıyıcısıdır. AKP bu kötülüğü büyüten, besleyen ve kurumsallaştıran iktidarın adıdır” sözleriyle, mevcut iktidarın katliamın mirasını devam ettirdiğini iddia etti. Bu açıklamasıyla, geçmişle günümüz arasında bir bağ kurarak, sorumlulukların hala yerine getirilmediğine dikkat çekti.