UNESCO tarafından, yazılışının 950. yılında ‘2019 Kutadgu Bilig’ yılı ilan edilmesi dolayısı ile PAÜ’de ‘Kutadgu Bilig’de Hümanizm’ konulu seminer verildi. PAÜ Eğitim Fakültesi Engin Aksel Konferans Salonu’nda ‘Çarşamba Günü Sohbetleri’nin ilki Prof. Dr. Nurettin Öztürk’ün konuşmacı olarak katıldığı ‘Kutadgu Bilig’de Hümanizm” konulu bir seminer ile yapıldı. Seminere Eğitim Fakültesi Dekanı Bilge Can ile beraber akademik, idari personel ve öğrenciler katıldı. Kutadgu Bilig’in hümanizme giden bir felsefi, anlayış olduğunun altını Öztürk, Türkçenin felsefe, psikoloji ve pedagoji dili olması konusunda duyarlılık taşıyanların ‘kişilik’ sözcüğünün tarihi süreçte edindiği iki katmanlı yapısını dikkate alarak kullanmaları gerektiğini vurguladı. Öztük, bin yıl önce Türkçe bir metinde ‘kişilik’ sözcüğünün psikolojik bir bağlamda değil felsefi bağlamda insaniyet, beşeriyet anlamında kullanılırken günümüz Türkçesinde, kişilik sözcüğünün şahsiyet, seciye, karakter anlamında ve psikolojik bağlamda kullanılmakta olduğunu da ifade etti.



“HANGİ DİNDEN YA DA IRKTAN OLDUĞUMUZUN ÖNEMİ YOK”
‘İnsanı iyi yetiştirmenin yolu nedir’ sorusuna da yanıt veren Prof. Dr. Öztürk, şunları söyledi:
“Sorun eğitim fakültesinde, üniversitede iyi insan iyi yurttaş nasıl yetiştirilir sorusuna cevap aramaksa bunun için Kutadgu Bilig’e bakalım. Ama eski eserlerimize bakarken ‘Sadece bizimki düşünmüş, başka hiçbir kültürde bunun bir benzeri yok, bizimkiler en iyisini biliyor, sadece bizimkilere bakalım, yabancılara bakmayalım’ diye bir yabancı düşmanlığı yapmak yanlıştır. Bizim atalarımızı büyük yapan onların başka kültürlere, başka uygarlıklara bakması, onlardan yararlanmasıydı. Yani büyük bir insanlık var, insanlığın mirası var, atalarımız çok yararlanmışlar. Biz de bunu görelim. Burada hangi dinden ya da ırktan olduğumuzun önemi yok. İyi insan olmanın koşulları evrenseldir. Şu ya da bu dinin, şu ya da bu çağın, şu ya da bu coğrafyanın üyesi olarak iyi olamayız. Bütün çağların ve bütün coğrafyaların ortak paydaları var. İşte bizde oluşturduğumuz bu şema ile o ortak paydaları gösterdik.”



“KİŞİLİK SÖZCÜĞÜ KUTADGU BİLİG’DE 54 KEZ GEÇMEKTE”
Kutadgu Bilig’de 54 kez geçen ‘kişilik’ sözcüğünün yapılan incelemeler sonucunda bilgeliğin, yiğitliğin, ölçülü olmanın, adaletli kişiliğin toplamı olan bir insanlık durumunu karşılamak üzere kullanıldığını kaydeden Öztürk, “Kişilik adı altında da dört öğe olduğu söylenmektedir: dil, gönül, ahlak ve adalet. Kişiliğin bu dört bileşeni Antik Çağ’dan bugüne doğu ve batıda ortaklaşa benimsenen ve Sokratik erdemler veya Kardinal erdemler diye anılan erdemlere denk düşmektedir. Anılan bu erdemler de sırasıyla Kutadgu Bilig’de yer alan dört ana kahramanı yani KünTogdı adaleti, Ay Toldı mutluluğu, Ögdülmiş akıl ve bilgiyi, Odgurmışakıbet ve hayatın sonunu sembolize etmektedir. Bu yönüyle Kutadgu Bilig, evrensel kardinal değerlerin işlendiği ilk Türk ahlak kitabıdır” diye konuştu.