2020 yılında GSYİH’yı oluşturan faaliyetler incelendiğinde inşaat sektörünün yüzde 3,5 azaldığını buna karşın hizmet faaliyetlerinin yüzde 2,5, tarım yüzde 4,8 finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 21,4 sanayinin de yüzde 2,2 arttığını görmekteyiz. Zaten buna bağlı olarak GSYİH, birinci çeyrekte %4,5 ikinci çeyrekte –yüzde 9,9 üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 dördüncü çeyrekte ise yüzde 8 olmak üzere yıllık ortalama yüzde 2,6 olarak gerçekleşti.

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci Bloomberg HT’ye telefonla bağlanarak büyüme rakamlarını değerlendirdi. Keçeci, “Bugün dünyada büyümelerin hep eksi olduğu bir dönemde Türkiye'nin 1,8 bile büyümüş olması çok önemli bir olay bence. Ne olursa olsun bu süreçte Türkiye'nin dünyanın çektiği pandeminin dışında farklı dezavantajları da vardı.  Fakat momentum güç tamamen imalat sanayisidir ve şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki sanayide bu büyümeler gerçekleşti. Türkiye'de özellikle imalat sanayinin Nisan Mayıs'taki duraklamasından sonra biraz da parasal desteğin sanayiye verilmesinden sonra dikkat edersek PMI hiçbir zaman %50'nin altına düşmedi. Diğer taraftan Temmuz'dan beri de kapasite kullanma oranlarımız ve sanayide büyüme oranlarımız da oldukça iyi geliyor. İhracatımızda bir miktar azalma görsek de yurtdışı pazarlama faaliyetlerimize devam ediyoruz ve siparişlerimizi alıyoruz.” dedi.

Hammadde ve Konteynır Sorunu Sanayicinin Gündeminden Düşmüyor

Sanayicinin önünde yılın ilk 6 ayı için handikaplar olduğunu belirten Keçeci, “Önümüzdeki süreçte sanayinin büyümeye yine katkısı olacaktır ancak karşı karşıya olduğumuz birkaç problem var ki bunlar bu katkıyı azaltacak nitelikteler. Finansman sorunu her zaman yanı başımızda duruyor. Yeni yatırımlar veya yapmak zorunda olduğumuz modernizasyonlar için finansman maliyetleri çok yüksek. İkinci olarak konteynır sorunumuz var. Şu anda birçok sanayi ürettiği ürünleri yurtdışındaki müşterilerine gönderemiyor çünkü konteynır bulunamıyor. Lojistik maliyetleri de buna bağlı olarak oldukça artmış durumda. Aynı problem hammadde ve ara mallarının tedarikinde de üretimi zorluyor. Ama bütün bunlara rağmen sanayi yürümek zorunda. Sanayiyi yürütmek zorundayız çünkü görüyoruz ki Türkiye her şeyiyle üretime bağlanmış. İstihdamından ihracatına her şeyiyle sanayide işimiz. Onun için ben sanayinin bu gücüne inanıyorum.” diye ifade etti.

Makine Teçhizat Yatırımları Büyümeye Devam Ediyor

Özellikle makine teçhizat yatırımlarının büyüdüğü konusuna da değinen Keçeci, “Sabit sermaye yatırımlarını üçüncü dönemde %22,5 arttığı zaman da garipsemiştim. Daha sonra bu büyümenin devam ettiğini bu rakamların büyüdüğünü ve arttığını gördükten sonra en azından çevremde bunu araştırma ihtiyacı duydum. Çevremde özellikle Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni yatırımları görüyorum. Çevremde diğer benzer sanayi merkezlerinde Konya'da Kayseri'de Gaziantep'te de bu tür yatırımları görüyorum dolayısıyla yani benim TÜİK gibi bilimsel rakamları toplama şansım yok ama bu konuda da ciddi bir yatırım atağında olduğumuzu doğrulayabiliriz.” diye konuştu.