Bir ülkenin enerji tüketimindeki artış, o ülkenin büyüme hızında bilgi verdiğini ve bugün 2002 yılına göre 2 kat fazla enerji tükettiğimizi söyleyen Ök, “2023 yılında 375 TWh seviyelerine çıkacak olan elektrik talebi dikkate alınarak milli enerji politikalarının uygulanıyor olması önem arz etmekte olup yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizin ekonomiye kazandırılması son derece kritik bir unsurdur” dedi.

2002 yılındaki 31.846 MW olan elektrik kurulu gücümüzü 2019 yılı Ağustos ayı sonunda 90.403 MW’a ve yaklaşık 45 bin km olan elektrik iletim hattı uzunluğumuzu ise 2019 yılı Eylül ayı sonunda 69,3 bin km’ye ulaştığını ifade eden Ök, “Türkiye’nin geleceğe uzanan yolda emin adımlarla yürümesi adına ‘Milli Enerji ve Maden Politikası’ ortaya konmuş ve yerli enerji kaynakların kullanılması öncelikli politika olarak yerini almıştır” dedi.

“ÜLKEMİZ BÖLGESİNDE LİDER KONUMDADIR”

Ök; “2019 yılı ilk 10 aylık dönemde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim oranı bir rekor olarak %64 seviyesine çıkmıştır. Bu bağlamda yenilenebilir enerji konusunda Ülkemiz bölgesinde lider konumdadır. Hâlihazırda elektriğin yüzde 30’undan fazlasını yenilenebilir enerjiden karşılar hale geldik. Hükümet olarak hedefimiz; yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payının 2023 yılında yaklaşık yüzde 39 seviyesine yükseltilmesidir” ifadelerini kullandı. Kömür konusuna değinen Ök; “Ülkemizin kömür potansiyelini daha doğru bir şekilde belirleyebilmek için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı imkânlarını seferber ederek kömür arama ve rezerv geliştirme hamlesi başlatılmış ve 2005 yılında 8,3 milyar ton olan ülkemiz linyit rezervi 19 milyar ton seviyesine çıkartılmıştır” dedi.

“DEFALARCA TEŞEKKÜR ALDIM”

Ök; “Ülkemizde Doğal Gaz Olmayan İl Kalmayacak diyerek çıktığımız yolda, Doğal gazın kullanılmaya başlandığı 1987 yılında 0,5 milyar m³ olan yıllık tüketimimiz 50 milyar m³ seviyelerini geçti. 2002 yılında 6 şehrimize giden doğal gaz iletim hattı 2019 yılı Eylül ayı itibarıyla 81 il ve 499 ilçeye ulaştı. Belediye başkan yardımcılığı yaptığım dönemde kömür kovası hazırlamaktan kurtulan teyzelerimizden defalarca teşekkür aldım” dedi.

“18 TON ÇÖP YIĞINI BIRAKTILAR”

Açıklamalarında Kaz Dağları’na ilişkin bilgiler de veren Ök; “Kaz Dağları’ndaki bu arama ruhsatı 2001 yılında alınmış. Bu ruhsatı alırken öncelikle Ormandan izin alınıyor, mera izni alınıyor, ÇED izni alınıyor, baraj ve su kaynaklarıyla ilgili izinler alınıyor. Yani pek çok izin alınıyor. Açıkçası olayın arka planının farklı olduğunu düşünüyorum. Buradan ikinci bir gezi olayı çıkarmaya çalıştılar. Ama günün sonunda kalan tek şey, 18 tonluk çöp yığınıydı. Ayrıca arama esnasında asla ve kat’a siyanür de kullanılmayacak” diyen ÖK, Bakanlık bütçesinin hayırlı olmasını dileyerek sözlerini tamamladı.