Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’nin Kızılcahamam toplantısında kullandığı “Türk-Kürt-Arap, hepimiz Müslümanız” ifadesine sert bir yanıt verdi. Karaca, bu söylemin eşit yurttaşlık ilkesini tasfiye ettiğini ve inanç kimliğini üst kimlik haline getirerek cumhuriyetin temel felsefesini tehdit ettiğini belirtti. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, laikliğin Türkiye için bir varoluş dengesi olduğunu vurgulayan Karaca, “Laiklik yoksa hukuk; hukuk yoksa millet; millet yoksa devlet çöker” dedi.
ULUS DEVLET VE ÜMMET ÇATIŞMASI
Karaca, ulus devleti “bir halkın kendini eşit yurttaşlık zemininde var ettiği siyasal sözleşme” olarak tanımlarken, ümmet anlayışını bu sözleşmeyi ortadan kaldıran teolojik bir hiyerarşi olarak nitelendirdi. “Türk-Kürt-Arap, hepimiz Müslümanız” söyleminin, etnik kimlikleri bir kenara bırakarak dini kimliği öne çıkaran bir siyasal kurgu olduğunu savunan Karaca, bu yaklaşımın Türkiye’nin birliğini tehdit ettiğini ifade etti. “Bugün karşı karşıya olduğumuz tehlike sadece anayasanın değiştirilmesi değil; cumhuriyetin kuruluş felsefesinin ilga edilmesidir” diyen Karaca, bu söylemin eşit yurttaşlık ilkesini zedelediğini vurguladı.
İKTİDARIN “YENİ REJİM” PLANLARI
Karaca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve destekçilerinin seçimsiz, muhalefetsiz ve laiklikten yoksun bir rejim hedeflediğini iddia etti. “Bu modelde hukuk, itaatin aracı; anayasa, sadakatin metni; halk ise egemen değil, yönetilmeye rıza gösterecek bir cemaat haline getirilmek isteniyor” açıklamasını yapan Karaca, bu düzenin ulusal egemenlik yerine ümmetin biatına, anayasal yurttaşlık yerine inanç temelli sadakate ve laiklik yerine dini otoriteye dayandığını belirtti. Karaca’ya göre, bu tablo Türkiye’yi parçalanmanın eşiğine getirme riski taşıyor.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN ÇAĞRI
Karaca, Türkiye’nin geleceğinin etnisite listeleri, mezhep haritaları veya din temelli hizalanmalarla değil, özgürlük, eşitlik ve kamusal akıl üzerine inşa edilebileceğini savundu. “Hepimizin geleceği; eşit yurttaşlık temelinde kurulan onurlu bir barışta, laik bir demokraside ve halkçı bir cumhuriyettedir” diyen Karaca, bu değerlerin korunmasının Türkiye’nin birliği için elzem olduğunu vurguladı. Laikliğin, devletin ve milletin varlığını sürdürebilmesi için bir denge unsuru olduğunu ifade eden Karaca, bu ilkenin yokluğunda hukukun, milletin ve devletin çökeceği uyarısında bulundu.
LAİKLİK VURGUSU VE CUMHURİYETİN DEĞERLERİ
Karaca’nın açıklamaları, CHP’nin Kemalist ilkelerine ve laiklik anlayışına olan bağlılığını bir kez daha ortaya koydu. Partinin, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu ve “Altı Ok” ilkeleriyle tanımlanan cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılapçılık değerlerini savunduğunu hatırlatan Karaca, bu ilkelerin Türkiye’nin çağdaş bir devlet olarak varlığını sürdürmesinin temeli olduğunu belirtti. “Unutulmasın: Laiklik, bu topraklarda bir varoluş dengesidir” sözleriyle açıklamasını sonlandıran Karaca, laiklik ilkesinin korunması gerektiğini vurguladı.