SİYASET

Gülizar Biçer Karaca'dan 2025 bütçesine sert eleştiri

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, 2025 bütçesini sert bir dille eleştirdi. Karaca, bütçenin sınıfsal tercihleri yansıttığını ve halkın haklarını göz ardı ettiğini belirtti.

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri sırasında kürsüye çıkarak iktidarın ekonomi politikalarını değerlendirdi. Konuşmasına "Gasp rejiminin 8’inci bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım" ifadeleriyle başlayan Karaca, "gasp" kavramını bir betimleme değil, bir teşhis olarak kullandığını vurguladı. Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Can Atalay’ın milletvekilliği hakkının elinden alınmasını örnek gösteren Karaca, bu durumu gasp rejimi olarak nitelendirdi ve Meclis’in bütçe yapma ile yasama yetkisinin devre dışı bırakıldığını ileri sürdü.

MECLİS'TE BÜTÇECİLİK OYUNU VE SINIFSAL TERCİHLER

Karaca, Meclis’te gerçek anlamda bütçe yapılmadığını belirterek, "Bütçecilik oyunu oynanıyor. Ritüeli var, yazılmış bir dayatma metni var, alkışı var, sahnesi var ama sonucu baştan belli" dedi. Bu sürecin Meclis kürsüsünü bir dekor haline getirdiğini ifade eden Karaca, görüşülen bütçenin sınıfsal bir tercih bütçesi olduğunu söyledi. Bütçenin emekten sermayeye kaynak transferini esas aldığını savunan Karaca, güvenceli emeğin yerine güvencesizliğin, yoksullukla mücadelenin yerine yoksulluğu yönetmenin benimsendiğini dile getirdi ve bütçenin halkın hesap sorma hakkını büyütmediğini, borç, vergi ile bağımlılık yoluyla halkı terbiye etmeyi amaçladığını belirtti.

FAİZ VE GARANTİ ÖDEMELERİNE DİKKAT ÇEKİŞİ

Bütçedeki rakamlara işaret eden Karaca, faiz ödemeleri için 2 trilyon 742 milyar lira, garanti ödemeleri için ise 238 milyar lira ayrıldığını aktardı. Kadınların güçlenmesi için kadın başına yıllık yalnızca 186 lira 80 kuruş ayrıldığını belirten Karaca, aynı bütçede kadın başına yıllık 37 bin lira borç yüklendiğini ifade etti. Çocuklar için de benzer bir durumun söz konusu olduğunu söyleyen Karaca, her çocuk için bütçede yıllık 246 bin 500 lira borç öngörüldüğünü dile getirdi ve bir öğün ücretsiz yemek ile temiz su taleplerine "kaynak yok" denildiğini, ancak faiz ile garanti ödemeleri için kaynak bulunmasını eleştirdi.

İKTİDARIN ÖNCELİK HARİTASI VE ELEŞTİRİLER

Karaca, bütçenin iktidarın öncelik haritasının itirafı olduğunu belirterek, bu haritada emekçiyi ezmek, borçlandırmak, tüketimi yüceltmek, üretimi yok etmek, muhtaçlığı kutsamak ve orta gelir grubunu çökertmek gibi başlıkların yer aldığını söyledi. Kadınların eve hapsedildiğini, yoksula şükretmenin, emekçiye kanaat etmenin, sermayeye ise teşvik verilmesinin esas alındığını ifade eden Karaca, bütçenin bu yönleriyle halkın ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini belirtti. Konuşmasında demokrasinin nasıl öldüğü sorusunu da gündeme getiren Karaca, demokrasinin gece yarısı kararnameleriyle, kamu kaynaklarının belirli bir zümreye devredilmesiyle, denetimin devre dışı bırakılmasıyla ve kamu ihalelerinin siyasi sadakate göre dağıtılmasıyla sona erdiğini dile getirdi.

BÜTÇENİN FİNAL SAHNESİ VE REJİM ELEŞTİRİSİ

Karaca, rejim bütçesinin final sahnesini "kayırma ağını besleyen, faizi ve garantileri kutsayan, denetimi törpüleyen ve halkın sofrasını küçülten bir tablo" olarak tanımladı. Bu sürecin demokrasinin tabutuna son çivinin çakılması anlamına geldiğini söyleyen Karaca, faili malum olan rejimin ülkeyi "borçlular kampına" çevirdiğini ifade etti. "Biz ganimeti değil halkı savunmaya devam edeceğiz. Bütçenin yönünü halktan yana çevireceğiz. Gasp rejimi gidecek, halkın rejimi gelecek" sözleriyle konuşmasını tamamlayan Karaca, bütçenin halk odaklı olmadığını savundu.

{ "vars": { "account": "UA-108757569-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }