26 Eylül 1932 tarihinde toplanan Türk Dil Kurultayı ile birlikte Türk Dil Bayramı'nın kutlanmaya başladığını belirten Bülent Nuri Çavuşoğlu,  “Milli kültürün geliştirilmesi için milleti oluşturan kişiler arasında konuşulan dilin; sade, anlaşılır ve zengin olması gerektiğine inanan Atatürk, Türk Dilinin yabancı sözcük ve kuralların istilasından kurtarılıp milli ve çağdaş bir dil haline getirilmesi amacıyla 12 Temmuz 1932 yılında Türk Dili Tetkik Cemiyetini (Türk Dil Kurumu) kurmuştur. Türk Dil Kurumu halk dilindeki sözcükleri toplayarak derlemeler meydana getirdi. Türkçe sözlük hazırladı. Dil insanları; tarihi ve kültürel bağlarla bir araya getiren insan ve dünya arasında bir köprüdür. Ülkenin kültür birliğini sağlayan milli karakter ve kimliğinin temelini oluşturan o toplumun dilidir.  Dilimizi geliştirerek korumak, millet olarak geleceğimizi de güvence altına almak demektir" dedi.

Türkçe'nin Osmanlı döneminde Arapça ve Farsça'nın etkisinde kaldığını, bu gün de birçok yabancı kelimenin Türkçe'ye monte edilerek dilimizin yozlaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Çavuşoğlu, "Atatürk; milletlerin doğuşu, sürekliliği, bağımsızlığı ve yükselişi ile dil arasındaki bağı çok iyi gördüğü için; tarih konusunda olduğu gibi dil konusuna da büyük önem vermiştir. Dili, siyasal bağımsızlığın bir parçası sayan Büyük Önder, Türk Dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet kuruluşlarının dikkatli ve ilgili olmasını istemiştir. Dil, milletlerin ortak değeri, kültürel mirasıdır. Dil birleştiren, bütünleştiren, aynı duyguyu yaşamamıza olanak veren en temel öğedir. Dilimizi korumalı ve en iyi şekilde gelecek nesillere aktarmalıyız. Bu duygularla 26 Eylül Türk Dil Bayramını kutluyorum" diye konuştu.