CHP Denizli İl Başkanı Nuri Çavuşoğlu, mesajında “Birinci Dünya Savaşı"nı galip bitirmek isteyen ve gemileriyle Çanakkale Boğazını geçip İstanbul"u almak isteyen düşman kuvvetlerine karşı kahraman ordumuz, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı"nda aylar boyunca devam eden bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır. 300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlarda, düşman donanmaları çok ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili kısmı, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle Türk topçusu karşısında ağır kayıplar vermesiyle sonuçlanmıştır. Çanakkale boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşman kuvvetleri, bu kez topraklarımıza karadan girmeyi denemişler böylece İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait ve Anzak adı verilen askeri güçler, 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başlamışlardır. Böylesi bir günde cephanesi biten askerlerine karşı 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk -Süngü tak- emrini vererek yıllarca Türk Milletinin hafızasından silinmeyecek olan ‘Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir’ sözlerini söylemiştir. Böylece o güne kadar tarihin yaşanmış en büyük siper savaşı başlamış ve uzun süren mücadeleler sonrasında ise bu gün Anadolu topraklarında bağımsız olarak yaşamamızı sağlayacak olan büyük bir zafer kazanılmış. Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin önündeki her türlü engelleri aşabileceğinin en güzel örneğidir. Türk milleti bu zaferle, arka arkaya gelen acı olayların tesiriyle kaybettiği özgüvenini yeniden kazanmıştır. Büyük acılarla kazanılmış olan vatan topraklarını, Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, kutsal vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Gençliği ve tüm Türk ulusu tarafından en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir. Bu duygularla, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye iştirak eden büyük Türk ordusunun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk Milletini ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum” dedi.