Denizli’de 21 sivil toplum kuruluşu, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması yaptı. Sivil toplum kuruluşları, Denizli’de 5 ilçedeki maden arama ihalesinden vazgeçilmesi için çağrıda bulundu. Denizli Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sevtap Demirci, okuduğu basın bildirisinde, “Bugün burada Maden ve Petrol işletmeleri Genel Müdürlüğü, 20 Temmuz 2020’de Türkiye genelinde 766 adet maden sahasını ihaleye çıkaran duyurusu hakkında ortak görüşlerimizi bildirmek üzere bulunuyoruz. Adı geçen madenler 4. grup vasıfta olup ihaleleri 24 Ağustos-28 Eylül tarihleri arasında yapılacaktır. 68 ilimizde 893 bin hektarlık alanı yani Türkiye yüzölçümünün yüzde 1.14’lük kısmını kapsamaktadır. Denizlide ise 12 ayrı saha ile ilgili. İlimizde bu bölgeler Tavas-Ulukent,Tavas-Pınarlar,Çameli-Gürsu,Tavas-Acıpayam Dahilinde Kızılca,Tavas-Konak,Tavas-Pınarlık,Çal,Bekilli Ve Ertelenen Buldan-Süleymanlı Yayla Gölü’nü içine almaktadır. Kamuoyunda oluşan bilgi kirliliği bu bölgelerde altın madeni olduğu yönündedir. Gerçekte ilimizdeki bu sahalar mangan, krom, demir, bakır gibi rezervlere sahiptir. Bölgeler yoğunlukla ağaçlandırılacak alan, tarım ve mera alanı, ormanlık alan, doğal sit alanı ve yaşam alanları niteliği taşımaktadır. Son ihaleler ile maden sahalarının açılıp işletilmesinin, iklim krizine etkisi, erozyon ve toprak bozumu, biyo çeşitlilikte kayıplara neden olacağı öngörülmekte olup ayrıca su havzalarını yok etme ve kirletme riski taşımaktadır” dedi.

ÇED raporlarının hazırlanmasının beklenilmesini söyleyen Demirci, “İhaleye bahis madenlerin ülkemiz için zaruri olup olmadığı ve çıkarılmalarının üstün kamu yararını gözetip gözetmediği kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Bizler bu ülkenin vatandaşları olarak bugün ve gelecekte sağlıklı kuşakların devamı için doğayla barışık, ekosistemleri koruyan politikalar geliştirmek ile yükümlüyüz. Henüz çok geç olmadan ülkeyi yöneticilerini, kamu yararını gözetmeye çağırıyoruz. Ormanlık alanları, tarım ve mera alanlarının, suların, ekosistemimizin tahribine neden hale seline ‘dur’ demek zorundayız. Bölge halkını bilgilendirmeden yapılacak maden arama ve işletme bölgelerinde orman mı, tarım alanı mı, mera alanı mı, doğal ya da arkeolojik sit alanları mı, yaşam alanları mı, su havzaları, su kaynakları mı araştırması yapılmadan ve bilinmeden yapılacak bu ihaleler iptal edilmelidir. Arazi kullanımlarında biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin işlevlerinin korunmasını ön planda tutacak arazi planlarının hazırlanması zaruridir” dedi.

Demirci, “Önemle vurgulanması gereken bir diğer konu; hafife alındığına defalarca tanık olduğumuz madenlerde çalışacak işçilerin sağlık riskleri ve iş kazalarıdır. Ağır ve tehlikeli iş sınıfı kapsamındaki madencilik sektörü yeterli önlemler alınmadığı için ciddi hastalık ve ölüm risklerini barındırmaktadır. Başta pnomokonyoz, kronik obstruktif akciğer hastalığı, astım, akciğer kanseri, tüberküloz gibi solunum sistemi hastalıkları, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, işitme kayıpları, cilt kanseri dahil deri hastalıkları, kas ve iskelet sistemi hastalıkları ve ağır bedensel çalışma koşullarının getireceği diğer fiziksel ve ruhsal hastalıklar ile çalışan sağlığı tehdit altında olacaktır” dedi.