Deprem Haftası nedeniyle Çınar'da stand açan Jeofizik Mühendisleri Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası mühendisleri, vatandaşları deprem konusunda uayaran broşür dağıttı. TMMOB Denizli Jeofizik Mühendisleri Odası 5.Dönem Denizli Şube Başkanı Hale Güllü, “Ülkemiz, Dünya’nın en önemli deprem bölgelerinden birinde bulunuyor. Bu nedenle can ve mal kayıplarına yol açan afetlerle sık sık karşılaşılmaktadır. Depreme karşı hazırlıklı olunması, deprem tehlikesi ve deprem konusunun kamuoyu gündeminde kalması amacıyla ülkemizde her yıl 01-07 Mart tarihleri arasındaki hafta deprem haftası olarak kabul edilmiştir. Deprem Bölge Haritasına göre Ülkemizin % 92'sinin Deprem Bölgeleri içinde olduğu, nüfusumuzun % 95'sinin Deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi kuruluşları merkezlerinin% 98'si ve barajların % 93'ünün deprem bölgesinde olduğu bilinmektedir. Ülkemizin deprem gerçeği göz önüne alındığında yapı üretim kalitesinde yüksek bir standardı sağlamak için, denetim mekanizmalarını etkili bir şekilde işletmek gerekir. Bu sebeple başta devlet olmak üzere, yerel yönetimlere, meslek odalarına, sivil toplum kuruluşlarına, mimar ve mühendislere çok büyük sorumluluk ve görev düşmektedir” dedi.

“Bunun için; İmar Planı'na Esas Jeolojik, Jeofizik ve Jeolojik - Jeoteknik Etüt çalışmaları yapılmadan yeni yerleşim yerleri belirlenmemeli ve uygulamadaki imarlı alanlarda çalışmalar yapılmamış ise yerel yönetimler tarafından biran önce tamamlatılmalıdır” diyen başkan Güllü, “Bu yapılan çalışmalara göre Uygun Olmayan Alanlar, Faylı Alanlar ve Riskli Alanlar belirlenerek niteliksiz yapılaşmanın önüne geçilmiş olacaktır. Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı için ada ve parsel bazında yapılan Zemin Etüt Raporlarında mutlaka jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendisliği hizmeti alınmalıdır. Bu hizmetlerden birinin eksik olması halinde yerel yönetimlerin bu yerlere ruhsat vermemesi gerekmektedir. Merkezi ve yerel idarelerde Zemin Etüt Raporlarının standartlara uygun yapılmasının sağlanması ve denetimi için Jeofizik Mühendisi istihdamı artırılmalıdır. Kamusal denetim etkinleştirilmelidir. Yerel yönetimler de Zemin Etüt Raporlarının kontrolü ve arazide denetimi için Jeofizik Mühendisi istihdamı zorunlu hale getirilmelidir” diye konuştu. Güllü şöyle devam etti, “Binayı yıkan depremin dinamik parametreleridir. Zeminin dinamik özellikleri Jeofizik Mühendisleri tarafından hesaplanmalıdır. Yer seçiminde ve yapılaşmada zemin özelliklerine göre bina yapılmalıdır. 6306 sayılı" Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi" Hakkında ki Kanun ve Kanun Uygulama Yönetmeliği’ndeki mevcut binaların değiştirilmesi, riskli bina tespitleri ve güçlendirme çalışmalarında yapılacak tahribatsız incelemelerde Jeofizik Mühendisliği hizmetleri zorunlu hale getirilmelidir. Kentsel değişim dönüşüm projelerinde öncelik Afet Riskinin yüksek olduğu yerlere ve Depremde yıkılacak binalara önem verilmelidir. Ayrıca kentsel dönüşümün parsel bazında değil, ada bazında belirlenerek yapılması uygun olacaktır. Bu konuda yerel yönetimlere büyük görev düşmektedir. Meslek odalarının rapor denetleme yetkileri yapılacak düzenlemelerle tekrar geri verilmelidir. Denizli Jeofizik Mühendisleri Odası olarak bir doğa olayı olan depremlerin felakete dönüşmemesi için önerilerimizin dikkate alınması gerekmektedir. Bu vesileyle yaşadığımız depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Barış Semiz, yapılan bu faaliyetle vatandaşların yerleştikleri binaları kontrol etmelerini ve depremselliğe dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Semiz, "Yaptığımız bu etkinlikle vatandaşlarımızı deprem konusunda uyarmak ve kendilerini bilgilendirmek istedik. Malum, deprem haftasındayız ve ilimiz deprem bölgesi. Ancak, Denizli'de yapılaşma sıkıntısı var. Jeoloji ve Jeofizik Mühendislerine yapılaşma yapılmadan önce danışılmalı. Özellikle yerel yöneticilerin imara açılan bölgelerde bizleri de paydaş yapması gerekiyor. Bu anlamda vatandaşlarımıza hep, 'Deprem değil, bina öldürür' diyoruz" dedi.