Yerel seçim sürecinde son düzlüğe girildi. 5 gün sonra Denizli ve Türkiye sandığa gidecek yerel yöneticilerini yani belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve muhtarları seçecek. Hayırlısıyla sıkıntısız bir şekilde Türkiye bu seçimi de atlatmış olacak.  Bu seçim sürecinin gözlemlediğim olumlu ve olumsuz yanları da oldu. Ama bir gerçek var ki, artık adayların seçmene ulaşma noktasında yeni bir argümanı daha belirdi. Bu seçimde adayların vatandaşa ulaşabilme noktasında tercihi sosyal medyadan yana oldu. Öyle ki, tanıtım videoları, projeler, adayların kendilerini tanıtma yarışı büyük bir çoğunlukla sosyal medyadan gerçekleşti. Tabi burada şunu anlamamak lazım. Adaylar mahalle, ilçe, esnaf, çiftçi, vatandaş ziyaretlerini her gün aralıksız sürdürdü. Ancak daha geniş kitlelere ulaşmak için medya-basın kanallarının yanı sıra sosyal medyaya öylesine yüklenildi ki, sosyal medyada hangi platformu açsak adayları görmek mümkün oldu. İyi ki de böyle oldu. Çünkü, önceki seçimlerde adayların araçlarla gümbür gümbür sesli tanıtımları, ‘ Bu kez kimseyi rahatsız etmedi ‘desek yeridir. Sokak aralarında önceden çok yoğun bir şekilde son ses parti müzikleri eşliğinde adayların tanıtımları yapılır oy istenirdi. Bu yerel seçimlerde çok nadir görüldü o parti araçları. Sesleri de eskiden olduğu gibi sona dayanmamış rahatsızlık vermeyecek şekilde makul desibelde tutulmuş.  İyi de oldu. İnşallah önümüzdeki seçimlerde tamamen ortadan kalkar. Ancak adaylar alışkanlıktan olsa gerek, broşürlerle de kendilerini tanıtmak için yoğun bir çaba harcadı. Ama benim görüşüm broşürlerde eskisi kadar dikkat çekmiyor artık. Belki bu israf da sosyal medya sayesinde tamamen ortadan kalkmasa da minimum seviyeye iner diye düşünüyorum.

Ancak Denizli yerelinde beni mutlu eden bir tabloyu da anlatmadan geçemeyeceğim. Yerel seçim süreci parti liderlerinin;  mitinglerde, il ziyaretlerinde, televizyonlarda birbirlerine yönelik kin, düşmanlık saçan söylemleri, toplumu  kutuplaştırmaya yönelik mesajları halkı gerçekten gerdi.

Denizli’de büyükşehir belediye başkan adaylarından ilçe belediye başkan adaylarına hangi partiden olursa olsun böyle bir havaya kimse uymadı. Her aday sahada veya farklı platformlarda projelerini anlatmaya çalışarak oy istedi. Çok yüksek seste kimse kimseyi eleştirmeden vatandaşın neden kendilerine oy vermesi gerektiğini anlattı. İşte demokratik seçim süreci de böyle olur. Bu nedenle Denizli’de tüm adayları sağ duyulu bir seçim süreci yürüttükleri için kutluyorum.

Yerel seçim sonuçlarını ise Denizlimize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.