Bakan Pakdemirli, Sevindik Kapalı Pazar Yeri'nde "Denizli ceviz alanlarını geliştirme projesi" kapsamında ceviz fidanı dağıtım töreninde yaptığı konuşmada Denizli'nin bir tarım anlamında önemli bir kent olduğunu söyledi. İki bakanlığın birleşmesinin önemli olduğunu belirten Pakdemirli, bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.  Su olmayınca da tarımın da olmadığını aktaran Pakdemirli, tarımı, suyu ve ormanı birlikte yönetmenin gerekli olduğunu belirtti.

Orman varlığının son 16 yılda 1,5 milyon hektar alan arttığına dikkati çeken Pakdemirli, "Toplam arazilerimizin inşallah 2023 yılında yüzde 30'u orman ve ağaçlık arazi olacak. Bu çocuklarımızdan emanet aldığımız bugün yapmamız gereken bir sorumluluktur. Şükür ki AK Parti iktidarlarında biz de bunu gerçekleştirdik. Biz de bunun neferi olmaktan dolayı gurur duyuyoruz, mutluyuz. İnşallah 2023'te 7 milyar, yani dünyada yaşayan her bir kişiye bir adet ağaç dikme hedefimiz var. Onu da inşallah 2023'te tamamlamış olacağız" dedi.

Türkiye'nin cevizde ithalatçı konumda olduğuna işaret eden Pakdemirli, şunları kaydetti: "İnşallah bu ithalatçı konumdan ihracatçı konuma geçebiliriz. Çünkü ceviz ağacı hakikaten değerli. 500 yıl yaşayan bir varlık. Evlatlarımıza bırakacağımız en büyük servetlerden hazinelerden bir tanesi de bilgi, bilginin yanında da ağaç. Cevizinin aslında ana vatanından birisi de Türkiye. Ana vatan olmasına rağmen aslında bugün ithalatçı konumda olmamamız gerekiyor. Bu açığımızı da ben çok hızlı bir şekilde kapatacağımıza inanıyorum. Hem Orman Genel Müdürlüğü bu konuda gerekeni yapıyor. Yakında da Türkiye ve Denizli çapında da bazı bu konularla ilgili açıklamalarımız olacak."

Türkiye'nin ithalatçı olmasına rağmen cevizde 4. ülke konumunda olduğunun altını çizen Pakdemirli, "1. sırada Çin var. 2. sırada ABD var. 3. sırada İran var. 4. sırada Türkiye var. Ama biz burada bir meraka atlayıp 3'e 2'ye yerleşebilir miyiz? Bir bakmamız lazım. Ama aramızda İran'la bizim ürettiğimiz kadar bir mesafe var. 200 bin tona yakın biz üretiyoruz. İran 400 bin ton üretiyor. Çok hızlı bir şekilde buraya ulaşma hedefini koyabiliriz. 6 ila 10 yıl arasında da çok ciddi bir şekilde meyve almak mümkün ağaçlardan." ifadelerini kullandı.

Denizli'nin ceviz üretiminde Ege'de birinci, Türkiye'de de 3. sırada olduğunu aktaran Pakdemirli, Denizli'nin 1. sırada olabilmesinin mümkün olduğunu, 5 yılda 500 bin sertifikalı ceviz fidanı dağıtımıyla birlikte Denizli'nin ceviz üretiminde ilk sırada olacağını dile getirdi.

"CEVİZİN DE ARTIK ANA VATANI DENİZLİ OLSUN"

Ana amacın ithal kalem olan cevizi ihraç kalemi haline getirmek olduğunu vurgulayan Pakdemirli: şöyle devam etti:  "Yani ithal bağımlılığımızı tamamen yok etmek. Ayrıca Denizli'nin de Türkiye'nin yerini de hesaba katarak Denizli'de artık cevizin bir şekilde borsasını kurmak, lisanslı depoculuğunu yapmak. Ben buradan şimdi değerli belediye başkanıma, borsa başkanıma soruyorum. Eğer ortak bir iş yapmaya varsanız. Biz ortak toprak mahsulleri ofisi, borsa, belediye ortak bir iş yapalım. Cevizi de lisanslı depoculuk kalemlerinden biri haline getirelim ve cevizin de artık ana vatanı Denizli olsun diyorum. İnşallah 50 bin dekar alan olan ceviz alanımızda en kısa zamanda 100 bin dekara çıkartırız. Böylelikle köyden kente de bir şekilde buradaki göçü azaltmamız gerekiyor. Bugün itibariyle 30 bin tane fidanı dağıtıyor olacağız. Bu yıl içerisinde de 110 bin fidanda dağıtmış olacağız. İnşallah bu vesileyle de Denizlimiz cevizine tekrar kavuşmuş olacak. Türkiyemiz cevizimize tekrar kavuşmuş olacak artık ithalat yapmıyor olacağız."

HAYVAN BARINAĞI TESİSİNİN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Pakdemirli daha sonra, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından Pamukkale ilçesi Karakurt Mahallesi'nde yapımı tamamlanan Sokak Hayvanları Barınma, Rehabilitasyon Merkezi ve Doğal Yaşam Parkı'nın açılış törenine katılarak yaptığı konuşmada, kendisininde bir köpek sahibi olduğunu ve tüm hayvanların duygularınınn bulunduğunu söyledi.

Duygusu olanlara insan gibi davranmak gerektiğini belirten Pakdemirli, "Rabbim böyle güzellikleri yaratmışken bizlerinde daha fazla iç içe olması gerekiyor. Bugünkü yaşadığımız dünyada da şehir hayatı bazı şeylere itiyor. Burada 5 yıldızlı otel konforu var. Ama buralar kalıcı ikameti olmaması lazım hayvanların. Hayvanlarımız buraya gelip aşılanarak doğal ortamlarına bırakılıyor." dedi.

Pakdemirli, hayvanların uyutulmamasına karşı olduklarını ifade ederek, "Biz bir şekilde buradaki iyi şartlarda hayvanlarımızı alıp kısırlaştırıp aşılayıp doğal ortamlarına bırakmanın yollarını arıyoruz ve bunu yapıyoruz. Hayvan barınaklarında teorik olarak yüzde 40'ına varan kısmına bakanlığımız karşılıyor. Bugünde kadar 8-9 yıl içinde 40 milyona varan yatırım yaptık. Türkiye çapında son 15 yılda biz 1,5 milyona yakın sahipsiz hayvana aşılamışız, 1 milyonunda kısırlaştırmışız. 300 bin üzerinde hayvanında bakım evlerinden bir şekilde sahiplendirmişiz. Bu sahiplendirme oranını arttırırsak çok daha iyi olacak" ifadelerini kullandı.

"HAYVANLARA YÖNELİK ŞİDDET SUÇ KAPSAMI HALİNE GELECEK"

Çok konuşulan bir yasa tasarısı hakkında uzun çalışmalar yaptıklarını belirten Pakdemirli, "Tabi ki bu sadece Tarım ve Orman Bakanlığını değil diğer bakanlıklarını da ilgilendiriyor. Ama biz 3 bakanlık olarak kabaca anlaşmaya vardır. Burada tabi ki meclisinde takdirleri olacaktır. Ancak hayvanlara yönelik şiddet ve kasten öldürme fiilleri artık kabahat kapsamından çıkıp suç kapsamı haline gelmiştir gelecek. Yasanın çıkmasıyla beraber en yakın zamanda bende yasanın çıkacağına ve kamuoyu vicdanının biraz daha rahatlayacağını umuyorum. Pet şoplarında bundan sonra kedi-köpek satılmayacak. Kötü ortamlarda o camların arkasında hayvanların sergilenmesini biz doğru bulmuyoruz. Buna ya katalog ya da internet ortamından olabildiğince sahiplendirerek olması gerektiğine inanıyoruz. Sahipli hayvanları da sokağa terk edenleri yaptırım uygulamayı açıkçası planlıyoruz” diye konuştu.

Pakdemirli daha sonra beraberindeki heyetle birlikte tesisi gezdi, burada vatandaşlara kedi-köpek maması ve kaplarını dağıtıp, Denizli Horozunu eline alarak inceledi. (AA)