Depreme dayanıksız olduğu için yıkımı sürdürülen Pamukkale Üniversitesinin Doktorlar Caddesi’nde yer alan eski hastane binasının yıkımında sona gelindi. Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ, beraberindeki Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Osman Çiftçi, Prof. Dr. Rafet Kılınçarslan ve Genel Sekreter Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı ile birlikte yıkım çalışmalarını yerinde takip etti.

Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ, son aşamaya gelen yıkım çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Üniversite olarak yıkım işini tamamlama kararı aldıklarını ifade eden Rektör Bağ, şunları söyledi: “Göreve geldiğimizde bu binanın depreme dayanıklılığı yönünden testlerini yaptırdık ve akabinde depreme dayanıklı olmadığını gördük. Böylelikle bina hakkında yıkım kararı aldık. Biz bu kararı 2016 yılında aldık ama ihaleye çıkma süresi uzun zaman aldı. 8 aydır yıkım çalışmaları devam ediyor. İhaleyi alan yüklenici firma yıkım işlemini zamanında bitirmedi. Binanın yıkım çalışmalarında 4 aylık bir gecikme var, 2018 Kasım ayından beri binanın yıkım çalışmalarını bitirmelerini ve bitirmemeleri durumunda inşaatımızı terk etmeleri hususunda yüklenici firmaya defaatle uyarılarda bulunduk ve bu konuda kendileriyle yazışmalarımız oldu. En sonunda biz kendimiz Üniversite olarak bu işi tamamlama kararı aldık. Son 6 gündür de burada yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Son aşamaya geldik.” diye konuştu.

Gecikmeden Dolayı Firmaya Yaptırım Uygulandı

Rektör Hüseyin Bağ, binanın yıkım işlemini taahhüt ettiği sürede bitirmemesinden, yaşanılan gecikmeden ve bu nedenle çevreye verilen rahatsızlıktan dolayı yüklenici firmaya gerekli hukuki işlemlerin yapıldığının altını çizdi.

Burayı Yaşanılır Çok Güzel Bir Ortama Dönüştüreceğiz

Yıkım sürecinde yüklenici firmanın gerekli tedbirleri almamasından dolayı halka, çevreye ve Üniversiteye rahatsızlık verdiğini ifade eden Rektör Bağ, şöyle konuştu: “Bu süreçte yüklenici firma gerekli tedbirleri almadığı için halkımıza ve çevreye rahatsızlık verdi. Çok şükür herhangi bir can kaybı olmadan, herhangi bir kaza vuku bulmadan inşallah kısa zamanda bu yıkım işlemini bitireceğiz. Bu süreçten huzursuz olan esnafımızdan ve halkımızdan helallik hem de firma adına özür dilemek istiyorum. Sonuçta iş bizim işimiz, Üniversite olarak da biz bunu bir can kaybı olmadan, bir kazaya sebebiyet vermeden süreci son noktaya getirmenin de mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah bu yıkım işlemi tamamlandığında halkımız ve esnafımız bir rahata kavuşacak. Hem halkımızı hem de bizi huzursuz eden bir durumdu. Burayı yaşanılabilir, çok güzel bir ortam haline dönüştüreceğiz.”