Denizli Mimarlar Odası’nın Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan Şube Başkanı Özlem Durdu Kabel, Pamukkale sınırlarında yapılması planlanan ve dava konusu olan dijital müze projesine ilişkin süreci hatırlatarak şunları söyledi; “Bu proje arkeolojik SİT alanında yer alıyor. Bizim derdimiz yapının şekli değil; koruma öncelikli, bilimsel bir yaklaşımın eksikliği. Bilirkişi raporunda uygunluk tespiti yapılmış olsa da, biz bu tespitin eksik ve yüzeysel olduğunu düşünüyoruz. Kültürel mirasın korunması, tüm bilimsel disiplinlerin katkısıyla yürütülmelidir.”
“PLAN DEĞİŞİKLİĞİNDE DERE YATAKLARI YOK SAYILMAMALI”
Merkezefendi ilçesi Şirinköy Mahallesi’ndeki 160 ada 1 parsele ilişkin plan değişikliğine de değinen Kabel, dere yatağı meselesine dikkat çekti.
Konuyla ilgili çekinmelerini ve önerilerini paylaşan Kabel “Burada yapılan plan tadilatıyla dere yatakları yapılaşma dışı bırakılmış gibi görünse de, DSİ’nin çelişkili görüşleri var. Bir yandan dere yatağı özelliğini yitirdiği söyleniyor, diğer yandan halen aktif olduğu ifade ediliyor. Biz bu noktada iklim değişikliğini, çevresel etkileri göz önüne alarak itiraz ettik. Şehir planlamasında doğayla uyum gözetilmeli” dedi.
“KAPALI SPOR SALONU YIKIMI DEĞİL, YÖNTEMİ TARTIŞMALIYIZ”
1956 yılında inşa edilen ve 69 yıldır Denizli’de spor hafızasının bir parçası olan Merkez Kapalı Spor Salonu’nun yıkımına da değinen Kabel, eleştirilerinin yapıya değil sürece olduğunu vurguladı.
Esas itirazlarının yıkıma değil, bu projeyi elde etme yöntemine olduğunun altını çizen Kabel “Bu yapının kentte çok güçlü bir hafızası var. Denizlililerin anı bağı yüksek. Ancak bizim esas itirazımız, yıkım değil, bu projeyi elde etme yöntemine. Şehir hakkı, kentin kaynaklarının nasıl ve kimin için kullanılacağını belirler. Kentte yapılacak büyük ölçekli projelerde meslek odaları, uzmanlar ve halk sürece dahil edilmelidir. Biz Mimarlar Odası olarak şeffaflık ve katılım istiyoruz. Belediye başkanlarının hızlı olmak, kendi dönemlerinde projeleri tamamlamak gibi kaygılarını anlayışla karşılıyoruz. Ama bu işler çağrılı yöntemlerle, şehirdeki mimarların katılımıyla da yapılabilir. Yani yıkım aşamasına gelmeden önce bu süreçler kamuoyuyla birlikte yürütülmeliydi. Yeni yapılacak spor salonu çok fonksiyonlu olabilir, modern olabilir. Ama oraya bambaşka bir bina dikmek, o hafızayı geleceğe aktardığınız anlamına gelmiyor. Bu konuda uzmanlarla oturulur, birlikte karar verilir. Doğru yöntem budur” dedi.
“BİRLİKTE DÜŞÜNMELİYİZ”
Temel taleplerinin ortak akıl ve katılım olduğunu yineleyen Kabel, “Bizim meselemiz yıkmak ya da yapmak değil; nasıl yapıldığıdır. Kent hepimizin. Hep birlikte düşünmeli, kent adına en iyisini üretmeliyiz” dedi.
“DENETİM PROTOKOLLERİ ÖNEMLİ BİR ADIM”
Toplantıda ayrıca Mimarlar Odası’nın Acıpayam, Babadağ, Bozkurt, Buldan, Çal, Honaz, Kale, Serinhisar ve Tavas ilçelerinde 9 belediyeyle yürüttüğü mesleki denetim ve teknik iş birliği protokolleri de gündeme geldi. Kabel, bu süreci şöyle değerlendirdi; “Bu protokoller yerel ölçekte mesleki kaliteyi artıran önemli iş birlikleri. Uygulamada denetimi sağlamak, doğru projelerin doğru şekilde hayata geçmesini sağlamak için bu tür mekanizmaları önemsiyoruz.”