Denizli’nin dünyaca ünlü turizm merkezi Pamukkale Hierapolis Örenyeri, her yıl yaklaşık 2,5 milyon yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Ancak, bölgenin simgesi olan bembeyaz travertenleri oluşturan termal su kaynaklarının debisi, son yıllarda dramatik bir düşüşle 450 litre/saniyeden 150 litre/saniyeye geriledi. Bu azalma, travertenlerin kararmasına ve geri dönüşü olmayan hasarlara yol açma riski taşıyor. Yetkililer, suyun azalmasının kuraklık ve bilinçsiz kullanım gibi faktörlerden kaynaklandığını belirtiyor.
KURAKLIK VE BİLİNÇSİZ KULLANIM ALARM VERİYOR
Pamukkale’nin yanı sıra Karahayıt bölgesindeki kırmızı renkli termal su kaynakları da kuraklık tehdidi altında. Şifa kaynağı olarak bilinen bu suların, özellikle kış aylarında bazı pansiyonlar tarafından ısıtma amacıyla kullanılması, tüketimi artırarak kaynakların tükenme riskini büyütüyor. Bölgedeki turizmciler, termal suyun bilinçli kullanımı için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Termal suyun yalnızca şifa havuzları gibi turistik amaçlarla kullanılması gerektiği belirtilirken, ısınma için alternatif enerji kaynaklarına geçilmesi öneriliyor.
DOĞALGAZ ÇÖZÜM OLABİLİR
Turizmciler, termal suyun korunması için bölgedeki tesislere doğalgaz hattı çekilmesini talep ediyor. Şu anda birçok işletmede ısıtma için dökme gaz kullanıldığını ifade eden sektör temsilcileri, doğalgazın hem maliyetleri düşüreceğini hem de termal suyun tasarruflu kullanımına katkı sağlayacağını savunuyor. Doğalgaz hattının devreye girmesiyle, pansiyonların termal suyu ısıtma amacıyla kullanmaktan vazgeçmesi bekleniyor. Bu adımın, hem çevresel hem de ekonomik açıdan olumlu sonuçlar doğuracağı öngörülüyor.
“TERMAL SUYU İSİTMADA KULLANMAK KAYNAKLARI TÜKETİYOR”
Adempira Termal Otel Genel Müdürü Recep Altuntaş, konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu: “Tesislerin çoğunda, maliyetleri düşürmek için kışın ısıtma amacıyla dökme gaz kullanılıyor. Ancak dökme gazın maliyeti, hat üzerinden dağıtılan doğalgazdan çok daha yüksek. Eğer Pamukkale ve Karahayıt’a doğalgaz hattı gelirse, işletmeler termal suyu ısıtmada kullanmak yerine sadece şifa havuzlarında değerlendirecek. Bu, termal su tüketiminde büyük bir tasarruf sağlayacak.” Altuntaş, özellikle pansiyonlarda termal suyun bireysel ısıtma için kullanıldığını, büyük otellerde ise ortak havuzlarla şifalı sudan daha verimli şekilde faydalanıldığını belirtti.
TURİZMCİLERDEN YETKİLİLERE ÇAĞRI
Bölgedeki turizm işletmecileri, Pamukkale’nin doğal ve kültürel mirasının korunması için yetkililere sesleniyor. Termal su kaynaklarının sürdürülebilirliği için doğalgaz altyapısının bir an önce kurulması gerektiğini vurgulayan turizmciler, bu adımın hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlayacağını ifade ediyor. “Pamukkale’nin beyaz cenneti, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın ortak mirası. Bu güzelliği korumak hepimizin görevi,” diyerek sözlerini tamamlayan işletmeciler, doğalgaz hattının bölge turizmi için de bir dönüm noktası olacağına inanıyor.