Antalya’da yaşayan Saniye Kahraman (65) 30 yıl önce geçirdiği guatr ameliyatı sonrası gelişen çift taraflı ses teli felci nedeniyle boğazında açılan delik ile nefes alarak yaşamını sürdürmeye başladı. Aynı zamanda sesini de kullanamaz hale gelen Kahraman, sağlığına kavuşmak için farklı kentlerdeki hastanelere giderek şifa aradı. 30 yılın sonunda Özel Denizli Cerrahi Hastanesi’ne gelen Kahraman, tedavi sonrası boğazındaki delik kapatılarak hem sağlıklı nefes almaya hem de 30 yıldır duymadığı sesini tekrardan kullanmaya başladı. Geçirdiği operasyon sonrası mutlu olduğunu belirten Saniye Kahraman, “Ben çok mutluyum ve 30 senedir bu rahatsızlığı çekiyorum. Şu anda o kadar mutluyum ki ne diyeceğimi bilemiyorum. Allah doktorum Tuna Bey’den bin kere razı olsun” dedi.

“İlk konuşmaları bu konuda beni biraz daha umutlandırdı”

30 yıldır hastanın ses tellerini yeterince hatta neredeyse hiç kullanamadığını dile getiren Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Odyoloji Uzmanı Op. Dr. Tuna Kenar, “Bu hastamızı özellikli kılan nokta yaklaşık 30 sene boyunca ses tellerini nerdeyse hiç kullanmaması. Hastamız boğazı delik şekilde durduğu ve ses telleri de felç olduğu için ses telleri de deforme olmuş vaziyetteydi. Daha sonrasında nefes almasını biz rahatlatsak bile acaba sesinde bir değişiklik olur mu? Sesini kısmen de olsa kullanabilir mi? diye onu merak ediyordum açıkçası. Yalnız boğazındaki deliği kapattıktan sonraki ilk konuşmaları bu konuda beni biraz daha umutlandırdı. Vakit geçtikçe sosyal olarak sesini daha iyi kullanabilecek bir hale gelebilecek. Hastamızla konuşunca kendisinin de ifade edebileceği gibi hastamızın ilk başvurusunda bizden tek istediği boğazındaki deliğin kapatılıp normal yoldan nefes alabilmesiydi. Kendisi için ses her zaman ikinci planda ve olmasa da olur mantığındaydı. Bu gerçekten böyle ve önce nefes alabilmek önemli. Biz hastanın boğazındaki deliği kapatarak normal yoldan nefesini sağladığımız gibi sosyal olarak kullanabilecek yeterlilikte bir sesi olması bizi de sevindirdi” ifadelerini kullandı.

“Hastamızı rahatlatıp sağlığına kavuşturduğumuz için çok mutluyuz”

Hastanın sağlığına kavuşmasından dolayı mutlu olduklarını vurgulayan Op. Dr. Tuna Kenar, “Hastamız Antalya’dan gelerek bize güvendi ve biz de gerekeni yaptık. Burada tabii ki ekip işi de önemli. Anestezi ve yoğun bakım süreci de önemli. Hastamızı burada anestezi ekibiyle birlikte dikkatli bir şekilde ameliyat öncesi ve sonrasında takip ederek ve birkaç saat yoğun bakımda tutup, birkaç gün hastanemizde misafir ederek sağlığına kavuşturduk. Birkaç hafta sonrasındaki kontrollerinde ise deliği tamamen kapatıp hastamızı sağlıklı bir şekilde evine göndereceğiz. Daha önce bu işlem niye yapılmamış şeklinde düşünürsek biz açıkçası biraz risk aldık. Önceki ses teli felci ameliyatlarımız ve tecrübelerimize dayanarak bunu öngörü şeklinde yapıp hastamıza böyle bir ameliyatı geçekleştirdik. Hastamızı rahatlatıp sağlığına kavuşturduğumuz için çok mutluyuz” diye konuştu.

Op.Dr. Tuna Kenar, oldukça nadir görülen ses teli felcinin başlıca sebepleri arasında tiroid bezi cerrahisi (Guatr, tiroid kanseri vs.), şah damarı tıkanıklığı giderme ameliyatları, açık kalp cerrahisi (doğuştan veya sonradan gelişen aort ve kalp hastalıkları için), boyun ve üst göğüs bölgesine yönelik delici/kesici yaralanmaların olduğunu belirtmekle birlikte, bu durumun hastaların hayat kalitesini son derece olumsuz etkilediğini belirtti. Böylece, herhangi bir sebeple gelişen ses teli felcine bağlı nefes almada zorluk nedeniyle boğazına delik açılan hastaların yapılacak ameliyat ile boğazındaki deliğin kapatılarak normal yoldan nefes alabileceğini ve sesini kullanabileceğini belirten Dr. Kenar, hastanelerinde bu tür ameliyatları yapabilmek için gerekli klinik tecrübe, cerrahi ekipman, anestezi ve hasta bakım ekibinin mevcut olduğunu bildirdi.

“Birçok hastaneye gittik, bu tedavi hiçbir yerde yapılmadı”

30 yılın sonunda annesinin sağlığına kavuşmasından dolayı mutlu olduğunu dile getiren Necla Gökalp, “Annem 30 yıldır bu rahatsızlığıyla hayatını devam ettiriyor, yani ses teli felcinden dolayı nefes almakta zorluk ve konuşamama. Birçok hastaneye başvurduk ve başvurduğumuz her hastane ilk önce boğazının delinmesi gerektiğini söylüyorlardı. Direk delme işlemini yapıyorlardı. Bu çok zorlu bir süreçti, biz annemle birlikte hem nefes alma hem konuşma sorununu çok yüksek seviyede yaşadık. Sürekli hastanelerde, acillerde hayatımız geçti. Şu anda doktorumuz bize çok mutlu bir haber verdi. Boğazındaki deliği tamamen kapattığı gibi, 30 yıl geçse de sesini anlaşılır düzeyde kullanabileceğini söyledi. Mutluluğumuzu ifade etmek çok güç. Antalya, Diyarbakır ve birçok yere gittik. Hiçbir yerde yapılmadı bu. Doktorumuz çok büyük bir risk aldığını söyledi ve gerçekten de başarılı oldu. Biz ona çok güveniyorduk ve Allah’a şükür başarıya ulaştık” diye konuştu.