<p style="margin-top:0cm; margin-right:-21.05pt; margin-bottom:8.0pt; margin-left:-1.0cm"></p> <p style="margin-top:0cm; margin-right:-21.05pt; margin-bottom:8.0pt; margin-left:-1.0cm"><span lang="EN-US" style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%">SOL Parti Denizli İl Örgütü adına İl Başkanı Orhun Çoban, yaptığı yazılı açıklamada, 20 yıldır yap işlet devret modeliyle ulaşımdan haberleşmeye, enerjiden sağlık ve eğitime kadar birçok alanda özelleştirmenin önünü açarak halkı kâr hırsından gözü dönmüş sermayenin pençesiyle baş baş bırakan iktidarın şimdi de gözünü ülkenin çevre alanlarına dikmiş durumda ulduğunu belirterek şunları söyledi: “Çevre kirliliğini önlemek adı altında arıtma, atıkların toplanması, taşınması, geri kazanımı süreçlerinin ve tesislerinin özel şirketlere devredilmesi kamusal maliyetlerin ve çevre felaketlerinin önünü açacaktır. Çevre kirliliği gibi doğaya, yaşama dair bir alan kâr amacı güden şirketlerin eline bırakılamaz! Bilimsel ve teknik bilginin ışığında, bu alanda uzman ilgili kuruluşların, odaların fikirleri dikkate alınarak, denetim mekanizmaları sıkı bir şekilde işletilerek yürütülmesi gerekir”</span></span></p> <p style="margin-top:0cm; margin-right:-21.05pt; margin-bottom:8.0pt; margin-left:-1.0cm"><span lang="EN-US" style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%">“ÇEVRE KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ DERHAL GERİ ÇEKİLSİN!”</span></span></p> <p style="margin-top:0cm; margin-right:-21.05pt; margin-bottom:8.0pt; margin-left:-1.0cm"><span lang="EN-US" style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%">Kıyı Kanunu'nda yapılan değişikler ile kamuya ait olan kıyıların şirketlerin denetimine geçeceğini söyleyen Çoban, “Kıyılara dair düzenlemeleri vasıfsız, iktidara göbekten bağlı ajanslara devreden bu kanun değişikliği ekosistemin en duyarlı bileşenlerinden olan kıyı bölgelerimizin tahribatının önünü açacaktır. Torba yasanın bir diğer maddesinde ise DSİ'ye bağlı baraj, gölet ve diğer depolama tesislerinin maksat oranlarının belirlenmesini tek adamın denetimine bırakılmasıyla ilgili. Belediyelerin içme suyunun kapasitesini, hidroelektrik santrallerine, maden ve sanayi gibi özel kuruluşlara sağlanan suyun miktarını tek adamın eline bırakan bu düzenlemenin bilimsel hiçbir yanı yoktur.</span></span></p> <p style="margin-top:0cm; margin-right:-21.05pt; margin-bottom:8.0pt; margin-left:-1.0cm"><span lang="EN-US" style="font-size:12.0pt"><span style="line-height:107%">Bilimsellikten uzak, tek adamın ve yandaşlarının çevre alanları üzerindeki hakimiyetini arttıran, kamu yararını hiçe sayarak doğayı sermayenin eline bırakan bu değişikliklerden vazgeçilmelidir. Çevre ve doğal kaynaklara dair yapılan özelleştirmeler son bulmalıdır.” </span></span></p>