TMMOB Denizli İl Koordinasyon Kurulu, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü’nde basın açıklaması yaptı. 19 Eylül 1979 iş bırakma eyleminin selamlandığı açıklamada "Nasıl ki 15-16 Haziran 1970 direnişi ülkemizdeki işçi sınıfının öz gücünü dosta düşmana gösterdiyse, 19 Eylül 1979 İş Bırakma Eylemi de ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının toplumsal gücünü ve taleplerini görünür kılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın ardından mühendis ve mimarlar TMMOB'un düzenlediği kokteylde dayanışma gününü kutladı. TMMOB'a bağlı oda temsilcilerinin katıldığı açıklamayı TMMOB Denizli İKK Sekreteri Mimar Mehmet Öztürk okudu.
46 yıl önce TMMOB çağrısı ile yapılan iş bırakma eyleminde pek çok kamu kurumunda üretimin durduğunu hatırlatan Öztürk "Bizler için 19 Eylül İş Bırakma Eylemi, ülkesi için düşünen, planlayan, üreten mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi öz güçlerinin farkına vardığı tarihtir" dedi.
"BİTMEYEN SORUNLAR..."
46 yıl sonra bugün, emeğiyle geçinen toplumsal kesimler için durumun hiç değişmediğini dile getiren Öztürk "Ülkemizde her geçen gün derinleşmekte olan ekonomik kriz biz mühendis, mimar ve şehir plancıların da hayatını olumsuz etkilemektedir. Kamusal yatırımların ortadan kalkması, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mesleğimiz sistematik olarak değersizleştirilmektedir. Muhalif her türlü sesi baskı ve zor politikalarıyla susturmak isteyen tek adam rejimi altında emeğimiz değersizleşirken, özlük haklarımız da giderek budanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Benzer şekilde kamuoyuna 'sahte diploma' olarak yansıyan skandalların da büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Öztürk şöyle devam etti; "Üzülerek görüyoruz ki hem yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği hem ülkemizin geleceği ısrarla ticaret konusu yapılmaktadır. Üretimin her alanında, eğitimden sağlığa, şehircilikten altyapıya kadar tüm kamusal hizmetlerin temelini dinamitleyen bu suç, telafisi mümkün olmayan felaketlere davetiye çıkarmaktadır."
"YEREL YÖNETİM TMMOB İLE İŞBİRLİĞİ YAPMALI"
Denizli'deki çeşitli sorun ve TMMOB'un çözüm önerilerine dikkat çeken Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü; "Tıpkı, Gökpınar Göletinin içme suyu rezerv alanı olarak düzenlenmesi çağrımız gibi... Ya da (hala bir türlü oluşturulmayan) DBB Kent Konseyi Çevre Meclisi için sorumluluk alma iradesini göstermemiz gibi... Ya da spor salonu, park, büfe gibi tekil uygulamalara bilimsel bakış açısı sunmamız gibi... Ya da kentin geleceğini doğrudan etkileyen planlama, arsa satışı, maden sahası rezerv alanları, ulaşım gibi makro kararlardaki duruşumuz gibi...Olası her türlü afete karşı dirençli kentlerin oluşturulması yönündeki bilimsel ve teknik çözümlerin paydaşı olmak gibi...Yerel yönetimlerle, bilimsel ve teknik iş birliği protokolleri yaparak ortak akılla hareket etmek gibi... Bu anlayışla Denizlimizi ve doğamızı her türlü talana ve suça karşı savunmaya devam edeceğiz. Bilim ve tekniği esas alan, kamu ve toplum çıkarını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana olan tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz."