2 ay gibi bir aradan sonra tekrar merhaba,

Son aylarda ailede yaşadığımız bir sağlık sorunu nedeniyle yazılarıma ara vermiştim. O zaman bu haftanın konusu da sağlık üzerine olsun…

Çünkü hayatınızın seyrini bir anda değiştirebilir yaşadığınız bir hastalık veya sakatlık gibi durumlar. Bugün özellikle günümüzde ne yazık ki 20’li yaşlarda dahi artık görülmeye başlanan, mutlaka ailemizden birinde rastladığımız zamanımızın en popüler sağlık sorunlarından birisi olan “kanser”den bahsetmek istiyorum.

Kanser denince hepimiz bir korkuyoruz. Özellikle yıllarca izlediğimiz Yeşilçam filmlerinin de bunda payı vardır elbette. Çünkü aklımıza hemen ölümcül kötü hastalık tanımı geliyor. Tabii o vakitler az görülen ve de tedavi olanaklarının çok olmadığı bir hastalıktı kanser. Günümüzde ise daha sık görülmeye başlanan ama erken teşhis ve doğru tedavi ile iyileşmenin sağlanabildiği bir hastalık haline geldi.

İşte bugün biraz bu erken tanı ve tedavi kısmına eğilelim istiyorum. Çünkü bunu sağlamakta payın en büyüğü kişinin kendisine düşüyor. Hiçbir belirti dahi yokken, henüz kendimizi hasta hissetmiyorken belirli bir yaş sonrası rutin taramalarımızı yaptırmamız gerekiyor. Peki kaçımız bunu önemsiyor, hatta taramalar için nereye gideceğimizi biliyoruz?

Denizli İl Sağlık Müdürlüğü ve Denizli İş Kadınları Birliği Derneği (DİKAB) tam da bu sorulara cevap olabilmek adına ortak bir projeye başlayarak İlimizde bir seferberlik başlattılar; “Pembe Şehir Projesi. Meme kanserinin rengi olan pembe temel alınarak isimlendirilen “Pembe Şehir Projesi”nin amacı; kanser taramaları konusunda farkındalığı arttırmak ve Denizli’de Sağlık Bakanlığı’nın ulusal kanser tarama programına uygun şekilde kanser taraması yapılmadık kadın bırakmamak...

10 AMAZON YÜKSEK DOZ YAŞAM

Cumartesi günü saat 15:00’de benim de moderatörlüğünü yapacağım bu projenin ilk etkinliği olan farkındalık anlamında çok güzel bir panel düzenlenecek. Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşayan hiç beklemedikleri bir anda; kimi hayatının ilkbaharında, kimi kendisine henüz orta yaş bile demediği bir zamanda kanserle tanışmış, ama pes etmeyip mücadele etmiş ve iyileşmiş kadınlar, Denizli’li kadınlar ile buluşacaklar. Mücadelelerini başka kişilere de ilham olabilmek, güç verebilmek adına yazıya döken ve “10 Amazon Yüksek Doz Yaşam” adlı kitapta toplayan 10 amazondan 5 yazar, hafta sonu hayatlarını size açmak, duygularını ve değiştirdikleri kaderlerini paylaşmak için geliyor…

“Benim başıma gelmez”, “ben kendimi iyi hissediyorum” “hiçbir yerim ağrımıyor ki” “daha yaşım çok genç, yaşlanınca düşünürüz” “işlerim çok yoğun, ne zaman tarama yaptıracağım” vs. daha birçok cümle yazabiliriz buraya, hepsi de birer erteleme nedeni, taramalarımızı yaptırmamak için. Sonra da bir bakmışız tüm sığındığımız bahanelerimiz olan yaş, iş, sağlık bir anda anlamsızlaşıvermiş ve hayatımızın gerçeği “kanser” olmuş, “keşke” kelimesi dilimizden düşmüyor.

Eğer ki bunu yaşamak istemiyorsanız hadi kendinize değer verdiğinizi gösterin ve Cumartesi, bu 5 amazon kadınımızın mücadele öykülerine bir kulak verin. Çünkü onlar da en olmaz dedikleri zamanlarda karşılaşmışlardı kanserle, işte bu yüzden de başkaları da aynı şeyleri yaşamasın, sağlıklı bir hayat sürsünler diye bu mücadeleleri, kadınlara seslerini duyurmak istemeleri.

Gelin hatta sizin için değerli olan kim varsa yanınızda getirin, kendiniz için, aileniz, çocuklarınız, hatta hastalıkla mücadele eden tüm kadınların sesi olabilmek için bu projeye destek verin. Dinleyin, öğrenin, anlatın, yapın, yaptırın.

Son olarak kanserin korkulacak bir hastalık olmadığını, erken teşhisin çok önemli olduğunu ve bunun için taramalarınızı düzenli yaptırmanız gerektiğini lütfen UNUTMAYIN…