Denizli ülkemizdeki üzüm üretiminin %10’unu gerçekleştiren Manisa’dan sonra ikinci il konumunda. Ege’nin bütün illerinde olduğu gibi Denizli’de iklim değişikliğinin sonuçlarını yaşamaya başladı. Yağışlar ve sıcaklık üzüm bağlarında başta mantar olmak üzere birçok hastalıkları da beraberinde getirdi. Bu durum üzüm rekoltesini de etkiliyor. Denizli İl Tarım Müdürlüğü verilerine göre 2021 yılında 34.161 hektar alanda toplam 324.974 ton üzüm üretimi gerçekleşmiş. 2023 yılını bu hastalıklarla atlatacak olan üretici gerekli tedbirler alınmaz ise seneye verim daha da düşecek.

“YÜZDE ELLİ KAYBIMIZ VAR”

Cemal Kobaş Serinhisar’da Gençlerin Kalbine Girdi Cemal Kobaş Serinhisar’da Gençlerin Kalbine Girdi

Denizli Merkez Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, bu yıl üzüm üretiminde yüzde 50 rekolte kaybını öngördüğünü belirterek, “Denizli’mizin ülkede bağ alanları ve üzüm üretimiyle önemli bir potansiyeli barındırıyor. Bu yıl aşırı yağış, don, dolu ve aşırı sıcaklık nedeniyle üzüm bağları, kuruma ve hastalık pençesinde büyük zarar gördü. Ciddi rekolte kaybı bekleniyor. Nereden bakarsak bakalım yüzde 50 rekolte de düşüşü öngörüyoruz. Çiftçimiz zor durumda. Üzüm bağlarındaki zarar ile ilgili de, genel bir tarama yapıldı. Ancak çiftçimize dönük herhangi bir destek adımı halen atılmadı. Biran önce üreticimize destek olunmasını bekliyoruz” dedi.

"BÖYLE GİDERSE ÜZÜM ÜRETİLEMEZ HALE GELECEK"

Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu da iklim krizine bağlı olarak ciddi hasar meydana geldiğini ve çözüm üretilmesi gerektiğini belirterek aksi takdirde, Ege Bölgesi'nde bağcılığın anavatanı olarak görülen yerlerde üzüm üretimi mümkün olmayacağını ifade etti.

Çobanoğlu, Manisa'da üzüm üretiminin yapıldığı ilçelerde hasar tespiti yaptıklarını ve bir rapor hazırlayacaklarını belirterek. “Üç gündür bölgede köyleri dolaşıyoruz. Birçok bölgede iklim krizine bağlı olarak ciddi hasar meydana gelmiş. Bazı bağlar yüzde 70-80 zarar görmüş dururumda. Bu çevrede olmayan hastalıklar bu iklim nedeniyle olmaya başladı. Özellikle jeotermal bölgelerde ciddi problemler yaşanıyor. Bundan sonraki süreçte bu hastalıklar rekolte kayıplarına yol açacak. Ürünlerin kalitesi olabildiğine bozulmuş durumda. Kullanılan kimyasallar iklim sıcaklığına ayak uyduramadığından dolayı aksine daha fazla zarar verir hale geldiler. Birçok bağcı bağını söker hale geldi. Bu zararların sonuçlarını önümüzdeki yıllarda da göreceğiz. Acilen çözüm üretilmesi lazım. İklim değişikliğine neden olan yatırımların, santrallerin durdurulması lazım. En azından bu yıl çiftçinin borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi lazım. Eğer bu santrallerin etkileri, iklim krizi durdurulmazsa Ege Bölgesi'nde bağcılığın anavatanı olarak görülen yerlerde üzüm üretilemez hale gelecek." Dedi.