Dünya genelinde yaklaşık 430 milyon kişi, rehabilitasyon gerektiren işitme kaybı yaşıyor. Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, bu sayının 2050 yılında 700 milyona ulaşmasının beklendiğini ifade etti. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşayanların %80’inin bu sorundan etkilendiğini belirten Ardıç, 35 desibelin üzerindeki işitme kayıplarının rehabilitasyon gerektirdiğini vurguladı.
ERKEN TANI HAYAT KURTARICI
İşitme kaybı doğuştan ya da sonradan ortaya çıkabiliyor. Bebeklerde konuşma gecikmesi, anlamsız sesler çıkarma; çocuklarda televizyon sesini aşırı açma; yetişkinlerde ise sosyal izolasyon, sinirlilik ve konuşma yapısında bozulmalar gibi belirtiler işitme kaybına işaret edebiliyor. Prof. Dr. Ardıç, “Helen Keller’ın ‘Körlük insanları eşyalardan, sağırlık insanları diğer insanlardan ayırır’ sözü, işitme kaybının sosyal etkilerini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
Doğuştan işitme kaybı, genellikle genetik nedenlere bağlı olarak görülüyor. Türkiye’de uygulanan ulusal yenidoğan işitme tarama programı, bebeklerin hastaneden ayrılmadan işitme testinden geçirilmesini sağlıyor. Prof. Dr. Ardıç, “Bu program, erken tanı ve tedavi için büyük bir adım. Özellikle konuşma gelişimi olmayan çocuklarda erken müdahale kritik önem taşıyor” şeklinde konuştu.
BİYONİK KULAK: KALICI ÇÖZÜM
Biyonik kulak teknolojisi, işitme cihazlarından farklı olarak sesi elektriksel uyarıya çevirerek iç kulağa iletiyor. Prof. Dr. Ardıç, “İşitme cihazı sesi mikrofonla yakalayıp hoparlörle kulağa aktarırken, biyonik kulak ameliyatla yerleştirilen elektrotla doğrudan beyne uyarı gönderiyor” dedi. Bu teknolojinin alışma süreci, doğuştan işitme kaybı olanlarda kısa sürerken, yaşlı hastalarda bir yıla kadar uzayabiliyor.
REHABİLİTASYONUN ÖNEMİ
Biyonik kulak uygulamasında ameliyat öncesi ve sonrası rehabilitasyon süreci büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Ardıç, “Cihaza uyum sağlayan çocuklar normal okullarda eğitim alabiliyor, yetişkinler ise sosyal hayatlarına geri dönebiliyor” diyerek teknolojinin etkilerini vurguladı. Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri’nde bugüne kadar 1 ila 85 yaş aralığında 300’den fazla hastaya koklear implant uygulandığı belirtildi.
MODERN TIP İŞİTME ENGELİNİ AŞIYOR
İşitme kaybının artık çözümsüz bir sorun olmaktan çıktığını ifade eden Ardıç, tıbbi teknolojilerdeki ilerlemeler sayesinde işitme engelliliğinin tarihe karışmak üzere olduğunu söyledi. “Günümüz teknolojisi, işitme kaybına kalıcı çözümler sunuyor” diyen Prof. Dr. Ardıç, biyonik kulakla tedavi edilen hastaların yaşam kalitesinin önemli ölçüde arttığını aktardı.