Eğitim Denizli Şubesi açıklama yaparak Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’na tepki gösterdi. Candoğan Parkında yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’in eğitim emekçilerinin tüm sorunlarına geçmişte olduğu gibi bugün de piyasacı ve rekabetçi bir mantıkla yaklaştığı belirtildi.

“MESLEK KANUNUN OLMAKTAN ÇOK UZAK”

Açıklamada, kanun tasarısının meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğu dile getirilirken, “Kanun tasarısında özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapan meslektaşlarımızın ekonomik ve sosyal hakları ile ilgili hiçbir düzenleme olmaması önemli bir eksikliktir. 3600 ek gösterge ayrım gözetmeksizin tüm emekçilere verilmesi gerekirken bu tasarıya göre sadece birinci derecedeki öğretmenlere verilecektir. Buna benzer birçok ekonomik düzenlemenin 15 Ocak 2023 tarihinden sonra yürürlüğe girecek olması, bu tasarının bir seçim vaadi olduğunu açıkça göstermektedir” denildi.

“BÖYLESİ BİR DÜZENLEMEYİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Özdemir, “Siyasi iktidar, öğretmenler arasında halen var olan sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen ayrımlarına yenilerini eklemekte, eğitim sisteminin rekabetçi yapısını daha da pekiştirecek adımlar atmaktadır. Bu durum okullarda çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında gerilimler yaratacak, okullarda oluşturulan ‘özel sınıfları’ daha da yaygınlaştıracaktır. İktidar, sınıfında, branşında aynı işi yapan öğretmenleri farklı statü ve maaş uygulaması üzerinden bölmeye ve ayrıştırmaya çalışmaktadır. Böylesi bir düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca iktidar kariyer basamaklarını ‘kademe ilerleme cezası almamış olmaya’ bağlayarak eğitim emekçilerini sendikal örgütlenmeden uzak tutmaya çalışmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

“ORTAK MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ”

Açıklamada şunlar dile getirildi: “Siyasi iktidar, meclise sunduğu Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’nı derhal geri çekmelidir. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa uluslararası toplu sözleşmemiz sayılan ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’ temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve talepleri güvence altına alınmalıdır. Bu doğrultuda çalışmalar yürütmek üzere eğitim alanında örgütlü tüm sendikaları birlikte hareket etmeye, tüm kamu emekçilerine teşekkür ediyor ve ortak mücadeleye çağırıyoruz.”