Sakarya’nın Arifiye ilçesinde bulunan Hamit-Fatma Atay Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde otizmli Abdülkerim Musti’nin hayatını kaybetmesi, otizmli bireylerin ailelerini ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirdi. Türkiye Otizm Meclisi ve Otizm Konfederasyonu’na üye 140 sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ve otizmli bireylerin aileleri, 13 Mayıs 2025 tarihinde merkez önünde bir basın açıklaması düzenleyerek, bakım merkezlerindeki sorunlara dikkat çekti. Açıklamada, yaşananların münferit değil sistemsel sorunlardan kaynaklandığı vurgulandı.
TRAFEDİDEN DERS ÇIKARMA ÇAĞRISI
Basın açıklamasında, Abdülkerim Musti’nin vefatının, bakım merkezlerinde uzun süredir devam eden sorunların bir yansıması olduğu belirtildi. “Bizler, tüm otizmli bireylerin ve diğer engelli gruplarının hakları için mücadele eden sivil toplum temsilcileri, aileler ve insan hakları savunucuları olarak bugün burada, Arifiye Bakım Merkezi’nde yaşanan olay üzerine toplandık,” denilen açıklamada, sessizliğin yeni ihmallerin ve trajedilerin önünü açtığı ifade edildi. Katılımcılar, bakım merkezlerinde kalan bireylerin çoğunun kendini ifade edemediği ve dış dünyayla sınırlı temas kurabildiği için hak ihlallerine karşı daha savunmasız olduğunun altını çizdi.
SİSTEMSEL SORUNLARA VURGU
Açıklamada, yalnızca Sakarya Arifiye’deki merkezde değil, Türkiye genelindeki bakım merkezlerinde insan onuruna aykırı uygulamaların yaşandığına dikkat çekildi. “Son dönemde, farklı illerdeki bakım merkezlerinden gelen şiddet, ihmal ve ölüm haberleri, toplum vicdanında derin yaralar açmıştır,” ifadeleriyle, bu sorunların münferit olaylar değil, sistemsel eksikliklerden kaynaklandığı belirtildi. Otizmli bireylerin yaşam hakkını korumanın, tüm paydaşların iş birliğiyle mümkün olacağı vurgulandı.
ÇOK PAYDAŞLI ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Basın açıklamasında, engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmak için yalnızca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın değil, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı gibi ilgili kurumların da sürece daha etkin şekilde dahil olması gerektiği ifade edildi. “Bakım politikaları sadece sosyal yardım düzeyinde ele alınamaz, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler entegre edilmeli, kişiye özel destek planları temel alınmalıdır,” denilerek, uluslararası iyi örneklerin Türkiye’de uygulanması gerektiği belirtildi. Ayrıca, sahada görev yapan uzmanların ve ailelerin deneyimlerinin, çözüm süreçlerinde daha fazla dikkate alınması gerektiği vurgulandı.
BAKIM MERKEZLERİ İÇİN REFORM TALEPLERİ
Açıklamada, otizmli bireylerin bakım merkezlerinde daha güvenli ve insan onuruna uygun hizmet alabilmesi için bir dizi talep sıralandı. Bunlar arasında, tüm bakım merkezlerinin bağımsız ve şeffaf denetime açılması, hak temelli bakım modellerine geçilmesi, ailelerin ve sivil toplum kuruluşlarının karar süreçlerine katılması, personel eğitimlerinin güçlendirilmesi ve kamera sistemlerinin denetim aracı olarak etkin bir şekilde kullanılması yer aldı. “Bu talepler, sadece bir trajedinin yasını tutmak için değil, bir daha yaşanmaması için atılması gereken adımları netleştirmek içindir,” denildi.
TOPLUMUN SORUMLULUĞU VURGULANDI
Basın açıklamasında, otizmli bireylerin sesi olmanın toplumun ortak sorumluluğu olduğu belirtildi. “Onların sesi olmak, onların haklarını savunmak bizim ortak sorumluluğumuzdur,” ifadeleriyle, toplumun her kesiminin bu konuda duyarlılık göstermesi gerektiği vurgulandı. Açıklamayı okuyan Akdeniz Otizm Derneği Başkanı Demet Çileli Baz, otizm merkezlerini “Türkiye’nin vicdanı” olarak nitelendirerek, yaşananların yalnızca bir yas meselesi olmadığını, aynı zamanda gelecekte benzer olayların önlenmesi için bir fırsat olduğunu belirtti.