Sadece bulunduğu bölgeyi değil, ülkeyi de ekonomik olarak sarsabilecek şiddette bir afet türü olan deprem, Türkiye'de en sık rastlanan afet türü olarak biliniyor. Büyük can ve mal kaybına neden olan 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin ardından zararların en aza indirilmesi amacıyla yapılan çalışmalarda hedeflere hala ulaşılamadı. DASK verilerine göre, Denizli’de 251 bin 500 konut bulunurken bunların sadece 103 bin 72’sinde sigorta bulunuyor. Konutların yüzde 59’u sigortasız olurken, veriler deprem noktasında hareketli olan Denizli’nin ders çıkarmadığını gösteriyor.

Denizli’nin her an büyük bir deprem tehlikesi altında olduğunu söyleyen Denizli Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Barış Semiz, DASK’ın insanların aklına deprem olunca geldiğini söyledi. Denizli’nin deprem kuşağında yer alan bir il olduğunu vurgulayan Semiz, “Deprem gerçeğini unutmamalı ve ona karşı hep hazırlıklı olmalıyız. Depremin gerçekliğini daima gündemde tutmalıyız. İmar Barışı’ndan yararlanmak isteyen vatandaşların dikkatli olması gerekiyor. Yapılan ve yeni yapılacak evler için mühendislik hizmeti verilmeli. Ayrıca yeni yapılacak binaların yerel yönetimler tarafından denetlemesi gerekiyor. Çünkü yapılan binalar, ev yapımına uygun olmayan yerlere yapılabilir. Herhangi bir doğal afette vatandaşlarımız zarar görebilir” diye konuştu.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) “Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımıyla, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlıyor. Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem ve depremden kaynaklanan doğal afet risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlıyor. İster oturulamaz durumda ister kısmî hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tazmin ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık ediyor.