Aşağıseyit Mahallesi Köprübaşı mevkisinde Büyük Menderes Nehri kenarında gün doğumunda başlayan yarışmada çobanlar, koyun sürülerini yürüterek "Yörük göçü"nü canlandırdı.

Çivril, Çal ve Baklan ilçelerinden 51 çoban, "elci" adı verilen baş koyunlarla katıldıkları etkinlikte sürülerini nehirden geçirmek için birbirleriyle kıyasıya yarıştı.

Çobanlar, yarışma alanında sürünün önünden ıslık çalıp suya atlayarak "elci" koyununun da kendisini takip etmesini sağlamaya çalıştı. Koyununun nehre girmesi için seyircilerinde desteğini alan çobanlar karşı kıyıya ulaşmak için ter döktü.

Bazı çobanlar, suya atlayarak karşıya geçen koyunlarının boynuna sarılarak öptü.

Yarışmada yaşı küçük çobanların koyunlarını sudan geçirme çabası büyük beğeni topladı.

Renkli görüntülere sahne olan yarışmada bazı çobanlar koyunlarının üzerine ay yıldız figürü boyadı.

Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan AA muhabirine yaptığı açıklamada 8 asırdır yapılan geleneği yaşattıkları için mutlu olduklarını belirterek "Bu yıl İç Anadolu'dan geniş katılım var. Bu geleneğimizin tüm dünyaya yayılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz burada hayvan sevgimizi herkese göstermek istiyoruz." dedi.

Yarışmaya Çivril ilçesinin Karayahşiler Mahallesi'nden katılan Yunus Çelik, bir kez üçüncülük elde ettiği yarışmada şampiyon olabilmek için yeniden katıldığını anlattı.

Yarışmanının 11 yaşındaki çobanı Batuhan Çelik ise babasından gördüğü bu geleneği devam ettirmek için sudan koyun geçirmeye geldiğini söyledi.

Baklan ilçesinden gelen Orhan Güngör de eski gelenekleri yaşatmak istediğini ve her yıl katılımın artmasının sevindirici olduğunu ifade etti.

Yarışmada ön eleme turundan sonra finalde dereceye girenlere çeşitli ödüller verilecek.

- Sudan koyun geçirme geleneği

Yarışmaya esin verdiğine inanılan Yörük efsanesine göre, Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşerek Oğuz beylerinden biri için çalışmaya başlar. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyden kızını ister. Ancak kızını vermek istemeyen bey, çobana gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu düşündüğü bir görev verir.

Bey, çobana kızıyla evlenebilmesi için 'Koyunlara 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçireceksin' der. Bu şartı kabul eden çoban, denildiği gibi koyunları su içirmeden karşıya geçirir.

Çobanın istenileni başarmasına karşın bey, yine de kızını kendisine vermez. Kızının aşkından hastalanıp ölmesi üzerine bey tarafından kovulan çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir. Yöre halkı, bu aşktan etkilenerek her yıl sudan koyun geçirme yarışması düzenliyor.

Hayvana sevgisini ortaya koyan yarışma, çobanlık konusunda dünyadaki ender organizasyonlar arasında gösteriliyor. (AA)