Denizli’nin yeşiliyle ünlü Çivril İlçesinde bir rivayet duyanları adeta şoka uğratıyor. Çivril’de 200 metre yüksekliğe sahip bıçakla kesilmiş gibi duran duvarlara sahip Tokalı kanyonu, sarp ve dik oluşumlarıyla 20 kilometreyi bulan uzunluğa sahip. En geniş 4 ve en dar 1,5 metre aralığa sahip Tokalı Kanyonu, içinden akan dere ile bir bütün olarak doğa harikası bir yer. Akdağ'ın Sandıklı-Çivril sınırında yer alan kanyona Kocayayla'dan giriliyor ve Gümüşsu beldesinden çıkılıyor. Doğa severlerin uğrak noktalarından olan kanyon Romalıların 40 tonu bulan dev hazinesinin gizlendiği yer olarak anılıyor. Doğal yapısı gereği yöre halkınca da "geçilemez" olarak bilinen kanyondan hayvanların bile korkudan geçmediğine inanılıyor.
RİVAYETLER HAZİNEYİ ANLATIYOR
Hal böyle olunca da halk arasında nesilden nesile aktarılan, dilden dile dolaşan dolaşan rivayet şöyle, "Kanyonun en dar ve geçit vermez yerinde altın tokalı bir kapının ardında Romalılar döneminde altın saklanıyormuş. Romalılar altınlarını geçit vermediği ve koruma açısından çok kolay olduğu için kanyon içindeki o gizli yerde biriktiriyormuş. Altının miktarı kimine göre 30, kimine göre ise 40 ton. Ama günün birinde epeden otomobil büyüklüğünde bir kaya düşüp, alın tokalı kapıyı kapatmış. Doğa hazineye ulaşmaya geçit vermemiş. Bu nedenle tonlarca altını barındıran hazine kilitli kalmış.” Bu rivayetle ilgili ise kanyona kimse girmediği için definenin varlığı ya da yokluğu konusunda bugüne kadar bir şey kanıtlanamamış.
26 YIL ÖNCE İLK KEZ GİRİLDİ
Geçilemez olarak bilinen Tokalı Kanyonu 7 Kasım 1993'de 10 kişilik bir ekip tarafından ilk kez geçildi. Ondan sonra ise Turizm Bakanlığı yetkilileri de kanyondan geçirilerek kanyonun turizme açılması gündeme geldi. O gün bugündür de Kanyon doğa severleri kendine çekmeye devam ediyor.
KANYONDA GÖKYÜZÜ BİLE GÖRÜNMÜYOR
Kanyonun 1,5 metre genişliğindeki en dar yerinde gökyüzü ise görülmez oluyor. Çünkü 25 metre yükseklikte büyük bir kaya kütlesi yukarıdan düşerek kanyon arasına sıkışıp kalmış. Doğa tutkunları kanyonu geçmeye kalktığında en çok burada zorluk yaşıyor. Çünkü, 25 metre yükseklikte yer alan bu kayanın altından yüzerek geçmek gerekiyor. Bu dar geçitten sonra kayaların yükselişi yavaş yavaş azalıyor ve sonunda geniş vadilere dönüşerek Çivril ovasına ulaşılıyor. Dere yatağından yamaçlara tırmanıldığında ise Işıklı Gölü ve Gümüşsu kasabası görülebiliyor. Ve kanyon çıkışından sonra 2 saatlik bir yürüyüşle Gümüşsu'ya varılıyor.