23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını Denizli Çözüm Koleji, coşkulu bir gösteri ile kutladı. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi Özay Gönlüm Salonunda düzenlenen 23 Nisan kutlama törenine; Denizli Çözüm Koleji Kurucuları İsmail Kıyak, Gökhan Aydın ve Kadriye Kıyak, okul öğretmenleri, veliler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
ÖĞRENCİLER PERFORMANSLARIYLA BÜYÜLEDİ
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinliği öğrencilerin emeğiyle şekillenen görsel sanat sergisi ile başladı. Özellikle öğrencilerin hayal dünyalarını yansıtan resimler büyük beğeni topladı. Çözüm Kolejinin bando resitali, seslendirdikleri marşlar ise izleyenlerden tam not aldı. Günün önemini yansıtan şarkılarla müzik korusu, dans gösterileri ayakta alkışlandı. Öğrencilerin öğretmenleriyle birlikte ‘Çocuk Olmak, Çocuk Ruhunu Yaşatmak’ konulu drama ise, duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Elde ettikleri derecelerin ardından Türkiye Finaline adlarını yazdıran Denizli Çözüm Koleji Halk Oyunları Ekibi’nin muhteşem gösterisi ise, geceye adeta damga vurdu. Çözüm Koleji öğrencileri, 23 Nisan coşkusunu, sevincini gerçekleşen törenle yaşadı.
“23 NİSAN COŞKUSUNU DORUKTA YAŞADIK”
Törende konuşan Çözüm koleji Kurucu Ortaklarından İsmail Kıyak, 23 Nisanın coşkusunu doyasıya yaşayan ve izleyenlere yaşatan öğrencilerini tebrik ederek, “ Tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum. Bugün gerçekten çok güzel bir atmosferde, öğrencilerimiz hazırladıkları gösteri ve etkinliklerle hem günün sevincini, coşkusunu doyasıya yaşadığı gibi; bizlere, davetlilerimize de yaşattılar. Her birini tebrik ediyorum” dedi.
“VELİLERE, EBEVEYNLERE SESLENDİ”
Salonu tıklım tıklım dolduran velilere, ebeveynlere de 23 Nisan ruhuyla önemli bir öneride bulunan Kıyak, “Her sene olduğu gibi Ata'mızın tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı'nı kutlamak için coşku ve sevinçle bir araya geldik. Bu sene sadece çocuklarımızın ve dünya çocuklarının bayramını kutlamaktan öte hepimizin çocukluğu ile ilgili konuşmak istedik. Tıpkı psikologlar gibi çocukluğumuza inmeyi planladık. Biz indiğimizi sandıkça yaptığımız şeyin inmek değil de öze ulaşmak olduğunu fark ettik. Bu yüzden önce kendi çocukluğumuza demeliyiz ki, ‘ Bir yetişkin olarak ben varım yanında. Gel beraber saralım yaralarını. Oynayamadığın oyunları oynayalım. Gidemediğin yerlere gidelim. Sevilmediğini hissettiğin anlarında sarılayım sana.’ Kıymetli velilerimiz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi; ‘Çocukları sağlıklı ve bilgili yetiştirilmeyen uluslar, temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar.’ İşte en çok bu yüzden çocuklarımıza vereceğimiz en kıymetli şeyler, mutlu, huzurlu, bilgili ebeveynlerdir. Önce kendi içimizdeki çocuğa kulak verip onu besleyelim. Sonra mutlu ve bilgili anne, babalar olarak mutlu ve bilgili çocuklar yetiştirelim.Davetiyemizde söylemiştik sizlere, ‘Çocuklarınızı ve çocukluğunuzu getirin’ diye. Şimdi yüreğinizde salıncak kurmuş çocukluğunuzla merhabalaşın” dedi.
