Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Türkiye’de çocuk suçlarındaki endişe verici artışı ele aldı. TÜİK verilerini paylaşarak, 2024 yılında 202 bin 785 çocuğun suça sürüklendiğini ve son beş yılda cinayet şüphesiyle işlem gören çocuk sayısında yüzde 119’luk bir artış yaşandığını aktardı. Mattia Ahmet Mingüzi cinayeti üzerinden, çocuk faillerin işlediği suçlara dikkat çeken Ün, mevcut düzenin suçu özendirdiğini savundu.
“SOĞUKKANLILIĞI KORUMAK ZOR”
Sema Silkin Ün, konuşmasında duygusal bir tonda milletvekillerine seslendi. “Soğukkanlılığınızı koruyarak yapmak gerçekten güç oluyor. Eminim şu salondaki herkes o yavruya baktığında kendi evladını görüyor ve kalbinin orta yerine, o melek çocuğunki gibi bir bıçak saplanıyor” dedi. Ün, cinayete kurban giden çocukların geri getirilemeyeceğini, ancak başka çocukların korunması için adım atılması gerektiğini vurguladı. “Evladımızı geri getirmeye gücümüz yetmiyor, evet... Ama annesinin acısını hafifletmeye, başka Ahmetleri yaşatmaya gücümüz yetmek zorunda” ifadeleriyle, sorunun çözümü için acil önlem çağrısı yaptı.
TÜİK VERİLERİ ALARM VERİYOR
Ün, TÜİK verilerine dayanarak çocuk suçlarındaki artışa dikkat çekti. 2024 yılında 202 bin 785 çocuğun suça sürüklendiğini, 1270 çocuğun cinayet şüphesiyle kovuşturmaya uğradığını belirtti. Son beş yılda cinayet şüphesiyle işlem gören çocuk sayısında yüzde 119’luk bir artış yaşandığını aktaran Ün, “Ne olduysa, sizler ve bizler yaşarken oldu bu rakamlar. Siyasiler güç yarışı yaparken bu sayılar katlandı” dedi. Ün, bakkaldan gofret çalan çocukların yerini, cinayet işleyen çocukların aldığını ifade ederek, çocukların uzaydan gelmediğini, mevcut suç ikliminin bir parçası olduklarını vurguladı.
SUÇ ÖRGÜTLERİ VE SOSYAL MEDYA TEHDİDİ
Çocukların suça sürüklenmesinde sosyal medyanın ve suç örgütlerinin etkisine değinen Ün, çarpıcı örnekler verdi. “Sosyal medya üzerinden tetikçi pazarlıklarının yapıldığı bir iklimin parçası bu çocuklar... İş yeri kundaklama: 10 bin, mekân kurşunlama: 40 bin, adam öldürme: 300 bin” diyerek, yeni nesil suç örgütlerinin cinayetleri ihaleyle alıp sattığını belirtti. Ün, ceza kanunundaki indirimlerin çeteler tarafından istismar edildiğini ve çocukların suç örgütleri tarafından bir “istihdam biçimi” olarak kullanıldığını ifade etti.
“ÇOCUKLAR İÇİN KAYNAK ÇÖLÜ”
Ün, bazı semtlerin çocuklar için adeta birer “kaynak çölüne” dönüştüğünü savundu. Çocukların hayatındaki boşlukları çetelerin doldurduğunu belirten Ün, “Çocukların hayatındaki boşlukları çeteler doldurmaya başlayınca, bunu sorgulamak zorunda kalıyoruz. Sorgulamazsak sonuç alamıyoruz” dedi. Cezaevlerinden çıkan bireylerin ıslah olmak yerine daha örgütlü ve tehlikeli bir hayata döndüğünü, bu durumun da çocuk suçluluğunu artırdığını ifade etti.
MEDYA VE TOPLUMSAL DEĞERLERİN ETKİSİ
Ün, çocukların suça sürüklenmesinde medyanın ve toplumsal değerlerdeki erozyonun rolüne de dikkat çekti. “Bugün çarşıda, pazarda ve ne yazık ki adalet saraylarında; haklının güçlü olduğu değil, güçlü olanın haklı sayıldığı bir düzen yaşanıyor” dedi. Televizyon ekranlarında müstehcenlik, suç örgütü liderlerinin kahramanlaştırıldığı içerikler ve lüks hayatların özendirildiğini belirten Ün, “Bugün ekranlardan sokağa uzanan bu düzen; alın terini değil rantı, haklı olmayı değil güçlü olmayı, aileyi değil mafyayı, değerlerimizi değil hazları yüceltiyor ve kutsuyor” ifadeleriyle mevcut düzenin katil ve tecavüzcü yetiştirdiğini savundu.
