Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Ekim ayı belediye meclis oturumunda, park ve bahçelerde uygulanan yenilikçi yöntemlerle sağlanan su tasarrufunu gururla anlattı. Kurak peyzaj ve akıllı sulama teknikleri sayesinde şehrin su kaynakları korunduğunu belirten Çavuşoğlu, geleceğe temiz bir çevre miras bırakıldığını vurguladı. Çavuşoğlu’nun verilere dayalı açıklamaları, sürdürülebilirlik konusunda da örnek bir model sundu.
Yenilikçi Uygulamalarla Tasarrufu Anlattı
Çavuşoğlu, tasarrufun temel adımlarını şöyle özetledi: “Park ve bahçelerde kurak peyzaj ile doğru sulama yöntemini dört aylık bir süreçte hayata geçirdik. 2024-2025 yıllarında toplam 77 bin metrekare çimi kaldırdık, 28 bin metrekarelik dış alanlarındaki çimleri de söktük. Yerine yaklaşık 220 bin bitki diktik ve sulama sürelerini tamamen revize ettik.” Eski sistemin israfını eleştiren Çavuşoğlu, bitki, çim sulamasında yöntemleri de değiştirdiklerini hatırlatarak, “Bu basit ama etkili değişiklikler büyük fark yarattı” dedi.
Rakamlarla Su Tasarrufundaki Başarıyı Anlattı
Tasarrufun boyutlarını rakamlarla açıklayan Çavuşoğlu, “2024 sulama sezonu (Nisan-Eylül) öncesi kullanım 1 milyon 397 bin 353 metreküptü. 2025’te aynı dönemde 763 bin 216 metreküpe düştü; yani yılda 634 bin 141 metreküp, yüzde 45 tasarruf sağladık” dedi. Bu miktarın anlamını günlük hayata uyarlayan Çavuşoğlu; “Bir hanenin ortalama tüketimini baz alırsak, bu tasarruf 50 bin hanenin bir aylık veya 4 bin 225 hanenin bir yıllık suyuna eşit” dedi.
“Baraj Rezervlerine de Can Suyu Olduk”
Uygulamaların Akbaş Barajı’na etkisini vurgulayan Başkan Çavuşoğlu, “Geçen yıl baraj suyu 3 Ekim’de bitti. Bu yıl 15 Ekim’e kadar kullanıyoruz ve bıraktığımızda hala şehrin 38 günlük ihtiyacına yetecek su kalacak. Toplamda elde ettiğimiz su tasarrufuyla 50 gün ekstra kazanım sağladık; bu, baraj kapasitesinin yüzde 59’una denk geliyor” diye konuştu.
“Geleceğe Temiz Çevre Mirası Bırakacağız”
“Tüm bunlar, geleceğe içilebilir su, sağlıklı doğa ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için” diyen Çavuşoğlu; “En büyük eser, bina değil; suyu, havası ve çevresiyle sürdürülebilir bir şehir miraslamak” dedi.