Denizli’deki kadın örgütleri, Gazi İlkokulu önünde toplanarak Çınar Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüşe Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Denizli Baro Başkanı Av. Ufuk Kök, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü temsilcileri ile çok sayıda kadın örgütü üyeleri katıldı. Pankartlar ve dövizlerle gerçekleştirilen yürüyüş boyunca “Şiddetsiz bir yaşam için kadınların tek güvencesi örgütlü mücadelesi” sloganı öne çıktı.
KADIN CİNAYETLERİ VE CEZASIZLIK POLİTİKALARI ELEŞTİRİLDİ
Çınar Meydanı’nda yapılan basın açıklamasını Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Merve Öğüt okudu. Kadın cinayetlerinin bir “aile meselesi” olmadığını vurgulayan Öğüt, şiddetin erkek egemen kapitalist düzenin sonucu olduğunu belirtti. Öğüt, “Erkeği ‘her an öfkeden gözü dönebilir, idare edilmesi gereken, otokontrolsüz, erkeklik gururu hassas ve iradesiz’ ön kabulü ile yaptığı yargılamada fail lehine cinsiyetçi indirim sebepleri türeten yargının cezasızlık ve şiddete cesaret politikalarıdır” dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 VURGUSU
Açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmaması sert şekilde eleştirildi. Öğüt, infaz yasalarındaki düzenlemelerin şiddet failine yönelik “şefkat” içerdiğini ifade ederek, “Yıllardır süregelen cinsiyet eşitliğinden uzak ısrarcı politikalar, şiddet mağduru kırılgan gruplar yerine şiddet faili hükümlülere yönelen düzenlemelerdir” diye konuştu. Kadın emeğinin ucuz, güvencesiz ve görünmez kılındığı sömürü düzenine de dikkat çekildi.
SON DÖNEMDEKİ KADIN ÖLÜMLERİ TEK TEK HATIRLATILDI
Merve Öğüt, son dönemde yaşanan kadın cinayetlerini ve şüpheli ölümleri isimleriyle anarak şöyle devam etti: “Denizli’de 20 gün önce evlendiği erkek tarafından tüfekle öldürülen Keziban Acar, Boğaziçi Üniversitesi’nde 18 suç kaydı olan erkek tarafından katledilen Hilal Özdemir, Erciyes Üniversitesi’nde boşandığı erkek tarafından öldürülen Meliha Keskin, şüpheli ölümü bir yıldır aydınlatılamayan Rojin Kabaiş, Kocaeli Dilovası’nda parfüm deposunda iş cinayetinde hayatını kaybeden Esma Dikan, Hanım Gülek, Şengül Yılmaz, Nisa Taşdemir, Tuğba Taşdemir, Cansu Esatoğlu, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in ölümlerini unutmadık.”
“YAS DEĞİL, ŞİDDET İKLİMİNİ DAĞITMAK İÇİN SOKAĞAYIZ”
Öğüt açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Biz artık yas tutmak için değil, kadınları öldüren şiddet iklimini dağıtmak için sokaktayız! Öfkemiz haklı, meşru ve örgütlüdür. Gerçek eşitlik sağlanana kadar susmayacağız. İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284’ü uygulatacağız!”
