Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Barış Semiz, bazı açıklamalarda Pamukkale’nin termal kaynaklarındaki debi düşüşünün Uşak’taki altın madenciliği faaliyetleriyle ilişkilendirilmesine yönelik iddiaların ardından kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı duyduklarını belirtti. Semiz, İnşaat Mühendisleri Odası Uşak Şube Başkanı Ümit Alp’in açıklamalarının bilimsel verilere dayanmadığını söyleyerek açıklamanın mesleki yeterlilik ve konu hâkimiyeti açısından sorun taşıdığını dile getirdi.
Semiz, “Sayın Ümit Alp’in açıklama konusu ile ilgili herhangi bir çalışmasına rastlanmamıştır ve Pamukkale konusunda yapılmış uluslararası ve ulusal bilimsel literatürden habersiz olduğu anlaşılmaktadır” dedi.

PAMUKKALE KAYNAKLARININ DEBİSİNE İLİŞKİN ÖLÇÜMLER MEVCUT
Semiz, Pamukkale termal su debilerine ilişkin geçmişten günümüze yapılan tüm ölçümlerin bilimsel kayıtlarda yer aldığını vurgulayarak; 1971 yılında 330 l/s’den yüksek olarak belirlenen toplam debinin farklı dönemlerde çeşitli kurumlarca ölçülmüş değerlerini aktardı. Semiz, yıllar içinde yaşanan artış ve düşüşlerin meteorolojik verilere uyum gösterdiğini ifade ederek özellikle 2003-2008 yıllarındaki kurak dönem sonunda debinin 203 l/s’ye kadar gerilediğini, 2008-2015 arasındaki yağışlı dönemde ise 460 l/s’ye ulaştığını belirtti. Semiz, 2015’ten bu yana süren kuraklığın etkisiyle debilerin yeniden düşüşe geçtiğini kaydetti.
DEBİDEKİ DÜŞÜŞ VE YÜKSELİŞLERİN GEREKÇESİNİ AÇIKLADI
Barış Semiz, debideki azalmanın temel nedeninin son yıllarda etkisini artıran kuraklık, yeraltı suyu beslenmesinin zayıflaması ve kar örtüsündeki ciddi azalma olduğunu ifade etti. Semiz; ova kesimlerinde açılan sondaj kuyularından ılık yeraltı suyu çekimi, Karahayıt bölgesindeki derin sondajlardan yoğun termal su kullanımı ve jeotermal suyun akım yollarında meydana gelen olası değişimlerin de bu azalmayı etkilediğini belirtti. Semiz, “Bu süreçte sadece Pamukkale değil, Denizli genelindeki birçok soğuk su kaynağının debileri de düşmüş, yeraltı su seviyeleri azalmıştır” dedi.
TERMAL OTELLERDE JEOTERMAL SU KULLANIMINA DİKKAT!
Doç. Dr. Semiz, Karahayıt bölgesindeki termal otellerin ısıtma amacıyla jeotermal rezervuardan çektiği suyun rezervuar basıncını düşürdüğünü ve bunun Pamukkale kaynaklarının debisini olumsuz etkilediğini vurguladı. Termal suyun ton fiyatının 6 TL gibi düşük bir bedel olmasının tasarrufu olumsuz etkilediğini belirtti. Semiz, “Otellerde ısı pompası projelerine geçilmesi ve rezervuardan termal su çekiminin durdurulması, Pamukkale içindeki doğal kaynakların debisini artıracaktır” ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL İZLEME VE KURUMLAR ARASI İŞBİRLİĞİ
Semiz, Pamukkale Üniversitesi Jeotermal Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen IAH-MINWAT2025 Uluslararası Mineralli Termal Sular Sempozyumu’nda da Pamukkale’nin debi değişimlerinin bilimsel yöntemlerle sürekli izlenmesi gerektiğine dikkat çekildiği aktardı. Semiz, DSİ Yeraltı Suları Daire Başkanlığı ile yürütülen ortak projeye önem verdiklerini ve çalışmaların Denizli Valiliği koordinasyonunda sürdüğünü ifade etti.
ALTIN MADENİ İDDİALARINA BİLİMSEL YANIT!
Doç. Dr. Semiz, Uşak Eşme’deki altın madeni işletmesinin Pamukkale termal kaynaklarını etkilediği yönündeki iddiaların bilimsel dayanağı olmadığını belirtti. Kolonkaya’nın bir formasyon adı olduğunu, bu isimde bir fay bulunmadığını, Pamukkale ve Kolonkaya formasyonlarının farklı rezervuarlara sahip olduğunu ifade etti. Semiz, “Pamukkale’nin su tipi ve rezervuar kayaçları, Kışladağ altın madeni çevresindeki jeotermal sistemle uyuşmamaktadır. Bu nedenle maden faaliyetiyle debi azalması arasında ilişki kurmak bilimsel temelden yoksundur” dedi.
“KAMUOYUNU YANILTAN AÇIKLAMALAR DOĞRU DEĞİLDİR”
Semiz, açıklamasını “Biz Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bilimsel verilere dayanmayan iddialarda bulunulmasını ve kamuoyunu yanlış bilgilendirme çabalarını doğru bulmadığımızı tekrar hatırlatmak isteriz” sözleriyle tamamladı.




