5. İskenderun Körfezi Açık Deniz Yüzme Maratonu, Boğaziçi Olimpik Yüzme Spor Kulübü öncülüğünde Adana'nın Yumurtalık ilçesinden başlayarak Hatay'ın İskenderun ilçesinde sona erdi. Yarışa 3 bireysel sporcu katıldı ve sporculara 3 tekne ile ilk yardım ekibi eşlik etti. 39 kilometrelik parkuru 14 saat 5 dakika 33 saniye 13 salisede tamamlayan Elif Berke, diğer sporcuların yarışı bitirememesi nedeniyle genel klasman ve yaş grubunda Türkiye birincisi oldu. Etkinlik, 4 Ekim tarihinde gerçekleştirildi ve Berke'nin Denizli Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi 4. sınıf öğrencisi olduğu belirtildi.
DENİZ ŞARTLARI REKOR SÜREYİ UZATTI
Elif Berke, maratonda karşılaştığı zorlukları değerlendirirken, etkinliğin Türkiye'nin tek ultra maratonu olduğunu vurguladı. "Bu ultra maraton, ülkemizde yapılan tek ultra maraton. Boğaziçi Olimpik Yüzme Spor Kulübü öncülüğünde düzenlenen bir organizasyon. Bu yıl bu maratonun 5'incisi düzenlendi. Bu maratonda Hatay İskenderun Körfezini yüzdük. Adana Yumurtalık'tan Hatay İskenderun'a 39 kilometrelik mesafeyi 14 saat 5 dakikada tamamladım. Yarış sabah 04.00'de başladım yüzmeye, akşam 18.00'yı geçmişti parkuru bitirdiğimde" ifadelerini kullandı. Berke, normalde 11 saatte tamamlanması planlanan mesafenin, 3-4 metre yüksekliğindeki dalgalar nedeniyle 14 saate uzadığını belirterek, önceki yıllarda daha sakin deniz koşulları yaşandığını aktardı.
BESLENME STRATEJİSİYLE DİSKALİFİKASYONDAN KAÇINDI
Yarış sırasında enerji kaybını önlemek amacıyla düzenli beslenme uygulayan Berke, her yarım saatte bir sıvı gıda takviyesi aldı. "Yüzerken her yarım saate bir sadece sıvı olarak besleniyorum. Antrenörüm benim beslenme sıvımı her yarım saate bir hazırlayarak bana atıyor ben hiç durmadan bir yere temas etmeden içip tekrar yoluma devam ediyorum. Durduğumuzda bir yerle temas ettiğimizde diskalifiye oluyoruz" şeklinde konuştu. Bu yöntemle dinlenmek için herhangi bir cisimle temas etmeden yoluna devam eden sporcu, yarış kurallarına tam uyum sağladı. Berke, protokol üyeleri ve vatandaşlar tarafından alkışlarla karşılandı.
İLK HEDEFİ MANŞ KANALI’NI GEÇMEK
Elif Berke, yüzme sporunun Türkiye'de yeterli değer görmediğini dile getirerek, uluslararası yarışlara katılmak için sponsor bulma zorluklarından bahsetti. "Bu tür sporlar ülkemizde daha yeni yeni kabul görmeye başladı. Ama Denizli'de şehrimizde değer görmüyor. Diğer önde gelen sporların her zaman arka planında kalıyor. Yurt dışında yapılan diğer parkurlara da katılmak istiyorum. Ama bu durum bir maliyet gerektiriyor. Bu maliyetleri karşılaya bilmem içinde sponsor bulmam gerekiyor. Ama kimse gereken değeri vermediği için sponsor bulmamda zorlaşıyor" dedi. Berke, ilk hedefinin Manş Kanalı'nı geçmek olduğunu belirterek, Oceans Seven ve Triple Crown maratonlarına katılmayı planladığını ifade etti. Sporcu, Türkiye'yi dünya arenasında temsil etmek istediğini vurguladı.
HAFTALIK ANTRENMAN PROGRAMI BAŞARININ ANAHTARI
39 kilometrelik mesafeyi tamamlamasını haftalık yoğun antrenmanlarına bağlayan Berke, düzenli çalışma disiplinini paylaştı. "Haftanın 6 günü antrenman yapıyorum Pazartesi günü hariç her gün sabah akşam şeklinde havuzda ve karada antrenman yapıyorum. Antrenmanda sadece havuzda çalışmak yeterli olmuyor. Kondisyon için kara antrenmanlarını da yapmam gerekiyor" diye konuştu. 8 yaşından beri yüzme sporuyla uğraşan Berke, bu rutinin fiziksel dayanıklılığını artırdığını belirtti. Sporcu, diğer katılımcıların yarışı tamamlayamamasında antrenman farkının etkili olduğunu aktardı.
TÜRK KIZLARINA SPORDA FIRSAT EŞİTLİĞİ ÇAĞRISI
Elif Berke, gençlere spor yapma çağrısında bulunarak, kadın sporcuların potansiyelini öne çıkardı. "Türk kızlarına imkan tanındığında birçok şeyi başarabileceğine inanıyorum. Ama bazı sporlar destek bulamıyor. Aslında her spor dalına ilgi duyulmalı. Her genç bireysel olarak bir sporla uğraşmasını isterim. Sporda ülkemizi ön plana çıkartıp bir çok dalda başarılar elde edilmesini gönülden isterim" değerlendirmesinde bulundu. Berke, her branşın desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, ulusal başarıların artacağına inandığını ifade etti. Sporcu, fırsat eşitliğinin sağlanması halinde Türk kadınlarının önemli başarılar elde edeceğini belirtti.
