Sözcü Gazetesinden Selami Aydın’ın haberine göre;  Hazırlanan iddianamede cinayet günü yaşananların detayları da yer aldı. Sanık Ebubekir Karakurt’un, eski eşi Fatma Çetin’in kaldığı evin anahtarını önceden çoğalttırdığı ortaya çıktı. İddianameye göre olay şu şekilde gelişti: Sabah 06:30 sıralarında yanına eldiven, ip ve çuval alan Karakurt evin bodrumuna saklanarak beklemeye başladı. Sabah 08:30’da çocuğunu okula götüren Fatma Çetin’e ilk olarak müdahalede bulunmadı. Genç kadın öğle 12:30 sıralarında kızına beslenme götürmek için evden çıktığında anahtarla kapıyı açarak içeri girdi. İçeride genç kadının bakıcılığını yaptığı 4 yaşındaki çocukla karşılaştı. Biraz konuştuktan sonra banyoya saklanarak beklemeye başladı.

Denizli Treni Tıra Çarptı Denizli Treni Tıra Çarptı

denizli cinayet

‘KAYIT ALINMASIN DİYE ŞALTER İNDİRDİ’

Genç kadının eve gelip banyoya yönelmesinden sonra yumruklarla saldırdı. Yanında getirdiği iple genç kadını boğarak öldürdü. Daha sonra cesedi önce çuvala ardından evde bulduğu battaniyeye sararak aracına taşıdı. Bu sırada güvenlik kamerası sistemini devre dışı bırakmak için tüm binanın şalterini indirerek elektrikleri kesti. Cesedi Serinhisar’ın Yatağan Mahallesi’ndeki Kefe Yaylası’na götürdü. Burada açtığı çukura cesedi gömdükten sonra üstünü toprak ve çalılarla örttü. Genç kadının telefonunu parçalayarak attı. Daha sonra beraberinde getirdiği kazma ve küreği annesi H.K.’nın evine bıraktı. Genç kadının giysilerini çöpe attı. İddianamede genç kadının boğulma sırasında kendisini kurtarmak için ‘Bekir seni seviyorum’ dediği bilgisi yer aldı.

‘KIZI OKULDAN GELİP ANNESİNİ BULAMAYINCA’

Olay Fatma Çetin’in kızının okuldan dönmesi ile ortaya çıktı. Evde annesini bulamayan küçük çocuk yan komşusuna sordu. Eve giren komşu kan izlerinden sonra genç kadının tehdit edildiğini bildiğinden polise haber verdi. Polis olay yerine geldiğinde genç kadının Ebubekir Karakurt tarafından kaçırılmış olabileceği ihtimali üzerinde durdu. Bakıcılığını yaptığı çocuğa Karakurt’un fotoğrafını göstererek eve gelip gelmediğini sordu. Eve geldiği öğrenilince telefonla ulaşılan Karakurt, Emniyet Müdürlüğü’ne çağırıldı ve gözaltına alındı.

Denizli’nin Pamukkale İlçesi’ne bağlı Anafartalar Mahallesi’nde 4 yıl önce boşandığı eşi Ebubekir Karakurt (40) tarafından boğularak öldürülen Fatma Çetin (32) cinayetinin yargılamasına Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yargılamanın 3. celsesinde olayın tanıkları dinlendi. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede sanığı ‘tasarlayarak öldürme’, ‘boşandığı eşi kasten öldürme’ ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ ile suçladı. Sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istendi.

‘5 DAKİKA BOYUNCA ÖLDÜRMEYE ZORLADIM’

Mahkemede ifade veren sanık Karakurt olay anını; “Boğazını iple sıktım. 5 dakika boyunca öldürmeye zorladım. Ölünce kendime geldim” sözleriyle anlattı. Eski eşinin çocuklarına bakmadığını, annelik yapmadığını ileri süren Karakurt’un cinayetten 4 gün önce genç kadını telefonla arayarak öldürmekle tehdit ettiği ileri sürüldü. Olayın tanıkları mahkemedeki ifadelerinde genç kadının çocuklarına özen gösterdiğini ve çok iyi baktığını söyledi.

Denizli’nin Pamukkale İlçesi’ne bağlı Anafartalar Mahallesi’nde 4 yıl önce boşandığı eşi Ebubekir Karakurt (40) tarafından boğularak öldürülen Fatma Çetin (32) cinayetinin yargılamasına Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yargılamanın 3. celsesinde olayın tanıkları dinlendi. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede sanığı ‘tasarlayarak öldürme’, ‘boşandığı eşi kasten öldürme’ ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ ile suçladı. Sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istendi.

‘ANNE VE KARDEŞİ DE YARGILANSIN’

Diğer yandan müşteki avukatı cinayetin tek başına işlenemeyeceğini öne sürerek anne H.K, sanığın ikiz kardeşi V.K. ve dayısının da yargılanmasını talep etti. Dava dosyası içine sunulan dilekçede; suçun işlenmesinde fikir birliği içinde katıldıkları, sanığın annesinin delilleri yok etmede sanığa yardım ettiği, cinayetten önceki tarihlerde sanığın annesi, kardeşi ve dayısı ile yoğun telefon görüşmesi yaptığı cinayet sonrasında da bu trafiğin devam ettiği belirtildi. Dilekçede ayrıca sanığın suçu tek başına işleyemeyeceği, cinayetten sonra cesedin gömülmesi ve delillerin yok edilmesi sürecinin tek bir kişi tarafından yapılmasının imkânsız olduğu belirtilerek kavuşturmanın genişletilmesi, anne, kardeş ve dayı hakkında kamu davası açılması istendi. Dosyaya olay yerinden cesedin gömüldüğü alana kadar olan uzaklık, geçen zaman ve HTS kayıtları gibi bilgiler eklenerek, sanık itiraflarının hayatın olağan akışına uygun olmadığına dikkat çekildi. Mahkeme ‘yargılamaya katkı sağlamayacağı’ gerekçesi ile bu talebi reddetti.