Pamukkale Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, mesajında  “Diller, tarih içerisinde gelişir ve zenginleşir. Aynı zamanda bireylerin kendini ifade etme aracı olarak da kullandığı dil; milleti oluşturan bireyleri birbirine bağlayan güçlü bir bağdır. Yaklaşık olarak 8 bin 500 yıllık köklü bir geçmişi ile Türk bilimini, edebiyatını, tarihini, sanatını bünyesinde taşıyan Türkçemiz; milli değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasındaki en önemli vasıtadır. Yaşayan dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere sahip olan ve bu yönü ile dünya tarihine ışık tutan dilimiz; zamanla yabancı dillerin baskısı altında, benliğini ve deyiş gücünü yitirme riski ile karşı karşıya kalmıştır. İşte bu noktada Türkçemizi bağımsızlığına kavuşturmak için girişimde bulunan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dil davasını esaslı olarak ele almış ve I. Türk Dil Kurultayını toplamıştır. Atatürk, bu şekilde milli kimliğimizi ebediyen devam ettirecek dil bilincine sahip olmak adına ilk meşaleyi yakmıştır.

Canlı bir varlık olan, ve hayatı onu konuşan topluma bağlı bulunan dil, varlığını ancak onu konuşanların bilinçli kullanımı ile sürdürebilir. Türk toplumu olarak bizi muasır medeniyet saflarında en ön sıralara taşıyacak olan dilimizin korunması, zenginleştirilmesi ve dünyaya ışık tutacak yeni temel eserlerin üretilebilmesi için onu doğru kullanmaya özen göstermeli, milli ve bilimsel dil niteliklerini taşıması için doğru dil kullanımını kendimize şiar edinerek titiz şuurlu ve gayretli bir kullanım sergilemeliyiz.

Eşsiz yapısı üretme gücü ve sesi bakımında dünyanın en güçlü dillerinden biri olması gereken dilimizin kullanıcısı tarafından işlenmesi gerekmektedir. Özellikle bilim alanına katkıda bulunanlar bilimsel terimleri Türkçeleştirmelidir. Burada önemli olan şey derin düşünümler neticesinde elde edilen kavramları Türkçe ifade edebilmektir. Dilimizin korunması ve zenginleştirilmesinin yanı sıra gelecek kuşaklara miras olarak aktarılabilmesi için bilim insanlarımızın gereken hassasiyeti ve özeni göstereceklerine inanıyorum. Pamukkale Üniversitesi olarak bizler bilimin diğer tüm alanlarında olduğu gibi zengin Türkçemizin gelecek nesillerimize aktarılması; ortak tarihi, kültürü ve kimliği bulunan Türk Devletleri arasında işbirliklerimizin devamı adına Türk Dili alanındaki çalışmalarımızı titizlikle devam ettiriyoruz. Değerli bilim insanımız Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun ifadesi ile “Bizi Adriyatik’ten Çin Seddi’ne götürebilecek tek dilimiz Türkçemize” sahip çıkmalıyız.

İlk kez 88 yıl önce 1932 yılında düzenlenen I. Türk Dil Kurultayının açılış olan 26 Eylül gününü her yıl ‘Türk Dil Bayramı’ olarak kutluyoruz. Dilimizin dolayısıyla milli kimliğimizin bayramı olan bu günde, dilimizin canlı kalmasına emek veren başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere herkesi minnetle ve saygıyla anıyorum” dedi.