Denizli Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hamdi Gemici, koronavirüs ile mücadele edilen bu günlerde tarımsal üretimin ve hayvancılığın içinde bulunduğu sıkıntıları ve çözüm önerilerini görüşmek üzere Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ile telekonferans sistemiyle toplantı gerçekleştirdi. Tarımsal üretimin sıkıntılı döneminde bir aksaklığa meydan vermeden devam edebilmesi için çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Gemici, şu konulara değindi;

“1-Üreticilerin kullandığı girdilerde sertifikalı tohum, zirai mücadele ilacı ve gübre de dövizdeki dalgalanmayı bahane ederek bahse konu olan girdilerde fiyat hareketliliği gözlenmektedir. Bu krizi fırsata çevirmeye çalışan art niyetli girişimler sıkıca kontrol edilmeli, denetlenmeli, buna meydan verilmemeli.

2-Çiftçilerin sıcak paraya yani nakde ihtiyaç duyduğu bu dönemde alacak olduğu 2019 yılına ait başta pamuk primleri, dane mısır primlerinin bir an önce ödenmesinin sağlanması gerekmektedir.

3-Çiftçilerin kullanacağı girdilerde ziraat bankası ve tarım krediler üzerinden altı ay vadeli sıfır faizli kredilendirme kolaylığı sağlanmalıdır. (Mazot, gübre, sertifikalı tohum, zirai mücadele ilacı gibi)

4-Çiftçilerin vadesi gelmiş veya gelecek olan zirai kredi borçları en az bir yıl olmak üzere faizsiz olarak ertelenmelidir.

5-Çiftçilerin tüm bu zorluklara rağmen ürettiği veya üreteceği ürünlerinin değerinde alınabileceğine dair alım garantisi verilmelidir. Piyasa koşullarına terk edilmemelidir. Hububat fiyatları bir an önce açıklanarak toprak mahsülleri ofisi tarafından alım garantisi verilmelidir. Meyve üreticisi olan çiftçilerimizin ürünleri ülke genelinde geniş teşkilat ve ağa sahip tarım kredi kooperatifleri tarafından pazarlanmalı, ayrıca büyükşehirlerde tarım ve kırsal daire başkanlıkları aracılığı ile başta üretilen ürünün pazarlanması, üreticilere ayni ve nakdi yardımları yapılması bu süreci daha rahat atlatabilmemizi sağlayacaktır. Pamukta dışa bağımlılığın önlenebilmesi için ithalatın azaltılıp iç piyasadan kendi üreticimizin ürettiği pamukla ihtiyacın karşılanabilmesi için pamukların müdahale alım kurumu olarak Tarişlerin alımlarda devreye girmesi, hak ettiği değerden ürünün alınıp satılması sağlanmalıdır. Ayrıca dekara verim 500 kg pamuk kotası kaldırılmalı, daha önceki yıllarda her parselin verimine göre verim miktarı değerlendirilmelidir.

6-Sulu tarım alanlarında devlet su işlerine bağlanan sulama birliklerinin sulama bedellerinin ürünün hasadından sonraya bırakılması sağlanmalıdır. Sulama bedellerinin peşin alınması veya taksitlerinin alınması üreticimizi zora sokacaktır” dedi.

Tarımın tüm sektörlerin lokomotifi olduğunu belirten Gemici, “İşsiz kalana iş, aşsız kalana aş sağlayan, herkesin bu kriz döneminde sığınabildiği en güvenli limandır. Hafta sonları sokağa çıkma yasağı ilan edilecekse; üretimin yoğun devam edeceği bu günlerde çiftçimizin arazisine, bağına, bahçesine gidip gelmesi ve faaliyetlerine devam edebilmesi için gerekli hassasiyet ve esnekliğin gösterilmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü saati saatine ve günü gününe yapılması gereken ilaçlama, gübreleme, ekim, dikim ve hasat çalışmaları vardır. Dünya konjonktüründeki durum tarım ve gıdanın çok stratejik ve vazgeçilemez olduğunu bir kez daha göstermiştir. İnsanlar kendini güvende hissedebilmek için bu krizde yat, kat, araba, telefon, televizyon almaya hücum etmemişler, sebze, meyve ve gıdaya yönelmişlerdir. Öncelik olarak onları almışlardır. Buradan çıkarılacak bir ders olmalıdır. İnsanımızın güvenli ve hijyenik gıdaya ulaşabilmesinde hepimizin de ortak sorumlulukları vardır. Son olarak başını Rusya'nın çektiği Avrasya Birliği'nin almış olduğu kararla başta buğday, arpa, mısır v.b.ürünlerin satışını ilk etapta 30 Haziran sonuna kadar yasaklaması bu gibi durumlarda elimizde para bile olsa nelerle karşılaşabileceğimizi açıkça göstermektedir" diye ifade etti.