Yaşadığımız toplumun yapısı gereği erken evliliğin özendirildiği ve revaçta olduğu dönem artık tarihe karıştı. Geçmiş yıllarda evlilik yaşı 20-24 arasında iken günümüzde bu oran giderek tırmandı. Kimine göre iş kaygısı, kimine göre erken evliliğin zorlukları, kimilerine göre ise düğün yapmak, bir ev kurmanın çok ciddi bir maliyet gerektirmesi evlilik yaşını tırmandırdı. Yükseköğretim de okuyan kişi sayısında da geçmişten günümüze çok büyük artış olduğu için evliliği erteleyen ana unsurlardan birisi de bu konu oldu. Hal böyle iken durum verilere yansıdı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Denizli Bölge Müdürlüğü verilerine göre ortalama 2011 yılında erkeklerde evlilik yaşı 29,6 iken 2017 yılında yaş 30,5’e yükseldi. Kadınlarda ise 2011 yılında yaş 25,3 iken 2017 yılında bu rakam 26,9’a çıktı. Dahası 2011 yılında kaba evlenme hızı binde 7,69 iken günümüzde bu rakam 6,96’ya geriledi. Yani hem evlilik yaşları yükseldi hem de evlilik hızı düştü. Geçmişte bu yaşlardaki insanlara ‘Evde kaldı’ gözüyle bakılırken şimdilerde gözde gelin ve damat adaylarının yaş aralığı oldukça yukarılarda. Tabi ki bu durumun artıları olduğu kadar eksileri de var. Özellikle çocuk sahibi olmak konusunda kadınlara biyolojik yaş ortalamasını geçme korkusu yaşatıyor.

ÖZKAN TOKMAK