Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan'ın ölüm yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Mahir Akbaba,  "Her iki cinayetin de ne kiralık tetikçileri ortaya çıktı ne de perde arkasındaki eller. İnandığı değerler ışığında canını veren Mumcu’yu katledenler; fikirlerini yok etmeyi başaramadılar. Yokluğuyla geçen bunca sürede halkımızın içindeki Uğur Mumcu sevgisi hiç bitmediği gibi inandığı değerler ve ona duyulan sevgi her geçen gün daha da arttı. ‘Bir gün mezarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi. Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi’, böyle seslenmişti Uğur Mumcu bize, katledilmeden önce. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi.

Mumcu’nun gerçekleri, doğruları yılmadan savunduğunu, cesaretin ve şeffaflığın simgesi olduğunu, kalemini demokrasi ve doğruluktan yana kullanırken, ellerinin bir an bile titremediğini anlatan Akbaba, "Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Turan Dursun, Bahriye Uçok, Ahmet Tamer Kışlalı ve diğer aydınlarımızın faili meçhule kurban gittiği alçakça cinayetlerin takipçisi olduğumuzu; fikirlerinin, savunduğu ve inandığı değerlerin sonsuza dek var olacağını defalarca hatırlamaktan usanmayacağız. Bedenen aramızda olmasa bile Uğur Mumcu'nun, laik ve demokratik bir Türkiye için kalemi ile yürüttüğü onurlu mücadele bizlere örnek olmakta, yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.  1993 yılında katledilen Uğur Mumcu'yu ve 2001 yılında acı bir tesadüfle yine bir 24 Ocak günü Diyarbakır’da şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı saygıyla anıyoruz. Usta gazeteci Uğur Mumcu ile Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerini anarken; asıl yapılması gerekenin onlarla özdeşleşmiş kavramları anlamak, bu kavramları sahiplenmek, en önemlisi soran ve sorgulayan bir toplum olmamız gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz" diye konuştu.