Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta zaferiyle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin, dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihe geçtiğini belirten Başkan Filiz: “30 Ağustos, Türk Milleti’nin canını, malını, varını yoğunu ve bütün gücünü ortaya koyarak kurtuluş mücadelesi ile düşman kuvvetlerini tamamen ülkeden çıkararak vatanını kurtardığı zaferin adıdır” dedi.

Başkan Filiz mesajında devamla şu ifadelere yer verdi: “Milletimiz açısından ‘zaferler ayı’ olan Ağustos’ta pek çok büyük mücadele ve zafer vardır. Anadolu’nun Türkleşmesine, İslamlaşmasına vesile olan Sultan Alparslan’ın ordularının Bizans’a karşı kazandığı Malazgirt, Anadolu Türk Birliği’nin sağlandığı Çaldıran ve önce Balkanlardan Orta Doğu’ya, Kafkaslar’a uzanan büyük barış ve huzur iklimini getiren; Türk- İslam medeniyetinin eşsiz varlığını bütün dünyaya taşıyan Mercidabık Zaferleri hep Ağustos ayı zaferlerimizdir.  Anadolu’nun her karış toprağı bir büyük kahramanlığa, bir büyük Türk zaferine şahitlik etmiş, mekân olmuştur. 30 Ağustos 1922 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Türk milletine reva görülen esareti reddederek tarihimizin şanlı zaferlerine yenisini eklemişler ve Türk milletinin gücünü sınamaya çalışanlara tarihi bir ders vermişlerdir.

30 Ağustos, Kökten yok edilip tarih sahnesinden silinmek istenen ulusumuzun, kendisine biçilen ölüm fermanını yırtıp tarihin çöplüğüne fırlatmasının belgesi, bir dik duruşun, kutsal isyanın destanıdır. Mazisi yiğitlik ve başarılarla, karakteri şeref ve şanla dolup taşan necip milletimiz, bundan tam 98 yıl önce kazandığı büyük zaferle bağımsızlığına musallat olan emperyalist mihraklara unutamayacakları büyük bir ders vermiştir. İçine düşmüş olduğu çok zor bir süreçten, sabırla, azimle, her türlü yokluk ve imkânsızlıklara rağmen inançla, imanla Milli Mücadele’ye giren milletimiz; Kökeni, memleketi, yöresi ve mezhebi ne olursa olsun Türk milletinin tüm fertleri aynı ülkü etrafında buluşmuş ve son yurdumuzun taksim edilmesine asla müsaade etmeyeceklerini göstermişlerdir. 30 Ağustos’ta; iman küfrü, milliyetçilik istilayı, cesaret korkaklığı, bağımsızlık esareti yerle bir etmiştir. 30 Ağustos’ta vatan ve bayrak sevgisi, yabancı emelleri, yabancı muhipliğini, işbirlikçiliği bozguna uğratmıştır. Dünya durdukça devleti ile, yurdu ile, birlik, dirlik ve düzeni ile var olacak olan Milletimiz, tarihinin her döneminde farklı farklı görünümlerle karşısına çıkan, varlığına, bekasına yönelik tehditlere karşı her zaman muhteşem bir cevabı olmuştur. Her zaman, her şart altında da olacaktır. Sırtımızda şehitlerimizin veraseti vardır. Bu vatan için, bu millet için, bu şanlı bayrak için candan, yardan ve serden vazgeçmeye hazır ve kararlı olan milletimiz yarınlarımızın teminatıdır. O gün kazanılan zaferin mutluluğunu ve gururunu bu günde yüreklerimizde aynı duygularla muhafaza etmekteyiz ve bundan sonrada etmeye devam edeceğiz. Herkes bilmelidir ki taksim edilecek vatanımız, ayıracak insanımız, peşkeş çekilecek değerlerimiz, çizilecek sınırımız ve paylaşılacak devletimiz asla ve asla yoktur. Dün olduğu gibi bu gün de Ülkemizin ve Milletimizin bölünmez bütünlüğüne, birliğine ve dirliğine yönelik hain saldırılara karşı, aziz Milletimiz, geçmişten aldığı ilhamla, şehitlerimizin bize bıraktığı mukaddes emanetin sorumluluğunun idraki olarak, milli birlik ve beraberlik şuuru içinde, hür ve bağımsız yaşama azim ve kararlılığını ilelebet sürdürecektir. Bu duygu ve düşüncelerle; 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, bu zaferi bize armağan eden Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, Anadolu’yu bize yurt olarak kazandıran ve bırakan bütün kahramanlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyor; Büyük Türk Milletini ve onun bağrından çıkan kahraman ordumuzu kutluyorum” dedi.