Denizli Otizm Derneği ve Dentaş Otistik Çocuklar Özel Eğitim Uygulama Merkezi işbirliğiyle DOÇEM’de, 18 Ocak’ta, gerçekleştirilen seminer çok verimli geçti. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Psikiyatristi Yrd. Doç. Dr. Ömer Başay, hem otizmle ilgili yaşanan son gelişmeleri aktardı hem de velilerin ve öğretmenlerin sorularını yanıtladı.

Tek tedavi eğitim

Otizmin tek tedavisinin eğitim olduğunu vurgulayan Ömer Başay, yelpazedeki konumuna göre her çocuğun en az haftada 20 saat eğitim alması gerektiğini ifade etti. Psikiyatristler olarak otizmi tedavi etmediklerini, otizme eşlik eden sorunları çözerek bireyi eğitime hazır hale getirmeyi amaçladıklarını belirten Başay şunları söyledi: “Otizmli bireylerde psikolojik ve davranışsal problemler görülebiliyor. Bireylere göre farklılık olmasına ragmen otizme eşlik eden sorunları, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, hiperaktivite, saldırganlık, kendine zarar verme, uyku ve istah sorunları, mutsuzluk ve depresyon, dürtü control kaybı, tekrarlayıcı hareketler, takıntılar, korku ve kaygılar şekilde sıralayabiliriz.  Otizmli çocuklarda psikiyatrik ilaçlar normal gelişim gösteren çocuklara göre hem daha az etkili oluyor hem de daha çok yan etki gösteriyor. Bu yüzden ailenin hekimle sürekli işbirliği içinde olması çok önemli. Otizmde en çok kullanılan ve etken maddesi risperidone olan ilaçlar bağımlılık yapmaz. Bunlar otizme eşlik eden sorunları çözmek içindir. Fiziksel ve psikolojik yan etkiler oluşturabilirler. Aileler çocuklarını iyi gözlemlemeli. İlaç tedavisi zamanla oturur. İlaçlara başlama ve bırakma işlemi mutlaka doktor kontrolünde yapılmalı.”

İşbirliği çok önemli

Balık yağı, omega 3, D vitamini ve probiyotik kullanımını önerdiklerini belirten Başay, diyetlerin sadece dört çocuktan birinde işe yaradığını ve çok sıkı olan diyetleri yapmanın kolay olmadığını ifade etti. Ailelere çocuklara zarar vermeyeceğine emin oldukları şeyleri denemelerini öneren Başay, aile, öğretmen ve hekim işbirliğinin otizmli bireylerin gelişimi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.