Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Denizli Şubeleri, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri öncesinde hükümete sert eleştiriler yönelterek, kamu emekçilerinin taleplerini net bir şekilde ortaya koydu. Mevcut toplu sözleşme sürecinin adil olmadığını ve emekçileri yoksulluğa mahkûm ettiğini belirten KESK, maaşlarda %98 artış, kira yardımı, ikramiye ve grev hakkı gibi bir dizi talep sıraladı.
KESK’in çağrısıyla bir araya gelen kamu çalışanları Candoğan Parkı’ndan taleplerini dile getirdiler. Açıklamaya Tüm Emeklilerin Sendikası, Dev Emekli-Sen, Altı Nokta Körler Derneği, DİSK Genel-İş, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Denizli Şubesi de destek verdi. Açıklamayı KESK adına Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Özdemir okudu.
TOPLU SÖZLEŞME DEĞİL, YOKSULLUĞA ORTAKLIK
Hüseyin Özdemir, toplu sözleşme sürecinin 4 milyon kamu çalışanı ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendirdiğini vurguladı. Özdemir, “Bu bir toplu sözleşme değil, yoksulluğa ortaklık,” diyerek sürecin emekçiler aleyhine işlediğini ifade etti. Mevcut sistemin, iktidar, yandaş sendikalar ve hakem kurulu tarafından oluşturulan bir “Bermuda Şeytan Üçgeni” ile yürütüldüğünü belirtti.
YASALARA AYKIRI ERKEN GÖRÜŞME TEPKİSİ
4688 sayılı Kanun’a göre toplu sözleşme görüşmelerinin Ağustos ayının ilk iş gününde başlaması gerektiğini hatırlatan Özdemir, görüşmelerin keyfi bir şekilde 28 Temmuz’a çekilmesini eleştirdi. “Kendi yaptığı yasayı ayaklar altına alan iktidarı ve bu hukuksuzluğa seyirci kalanları şiddetle kınıyoruz,” diyen Özdemir, sürecin şeffaf ve demokratik bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Bu durumun, emekçilerin hak arama mücadelesine zarar verdiğini belirtti.
%98 ZAM TALEP EDİLDİ
KESK, maaş artışlarına ilişkin net taleplerini kamuoyuyla paylaştı. Haziran 2025 itibarıyla yoksulluk sınırının 85 bin TL, en düşük kamu maaşının ise 43 bin 690 TL olduğunu belirten Özdemir, Temmuz 2025’te en düşük maaşın yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması için %94 zam gerektiğini ifade etti. Alternatif olarak, Ocak 2026’da yoksulluk sınırının 100 bin TL’ye ulaşacağı öngörüsüyle %98 zam talep edildi. Ayrıca, 18 bin 682 TL seyyanen ödeneğin taban maaşa eklenmesi ve emeklilere yansıtılması istendi.
SOSYAL HAKLAR VE GREV HAKKI VURGUSU
KESK’in talepleri maaş zammıyla sınırlı kalmadı. Özdemir, büyükşehirlerde yaşayan kamu emekçilerine 13 bin 500 TL, diğer şehirlerde ise 11 bin TL kira desteği sağlanmasını talep etti. Eş yardımının 4 bin TL’ye, çocuk yardımının ise her çocuk için 5 bin TL’ye çıkarılması gerektiğini belirtti. Üç ayda bir ekonomik refah payı, yıllık ikramiye ve 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesi de talepler arasında yer aldı. Özdemir, grev hakkının tanınmadığı bir toplu sözleşmenin gerçek bir pazarlık olamayacağını vurguladı.
GÜVENCELİ İSTİHDAM VE SOSYAL TALEPLER
KESK, güvencesiz çalışmaya son verilmesi, ücretsiz kreş, çalışma saatlerinin azaltılması, ücretsiz ulaşım ve yakacak desteği gibi sosyal talepleri de gündeme getirdi. Özdemir, “Demokratik, adil bir çalışma yaşamı; güvenceli istihdam ve halktan yana kamu hizmeti ancak birleşik mücadeleyle mümkündür,” diyerek tüm kamu emekçilerini ortak hareket etmeye çağırdı. Kadın emekçilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanması da talepler arasında yer aldı.
BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI
KESK, toplu sözleşme sürecinde emekçilerin taleplerini savunmak için birleşik mücadele vurgusu yaptı. Özdemir, “Gerçek toplu sözleşme süreci, grev hakkı, insanca yaşam ücreti, güvenceli istihdam ve hak ve özgürlüklere dayalı mücadeleyle mümkün,” diyerek sendikal mücadelede kararlılık mesajı verdi. Tüm kamu emekçilerine seslenen KESK, ortak talepler etrafında birleşme çağrısında bulundu.