CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM Başkanvekilliği görevini Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’e devretti. Görev süresi boyunca hukuka ve Meclis teamüllerine bağlı kaldığını vurgulayan Karaca, Anayasa Mahkemesi’nin Şerafettin Can Atalay kararını Genel Kurul’da okutmasının tarihsel önemine işaret etti.
TARİHİ SORUMLULUK VE GURUR
Gülizar Biçer Karaca, TBMM Başkanvekilliği görevini yürütürken taşıdığı sorumluluğun ağırlığına vurgu yaptı. “Meclis çatısı altında, devlet protokolünün 11’inci sırasında ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilen görev yapan 3’üncü kadın TBMM Başkanvekili olarak bulunmak, hayatım boyunca taşıyacağım en büyük gurur ve en ağır sorumluluklardan biri olacak” dedi. Karaca, bu makamda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğuna vekalet etmenin kendisine tarifsiz duygular yaşattığını ifade etti. Görev süresince, çocukken annesine verdiği sözü hatırlatarak, pamuk tarlalarından hukuk fakültesine, oradan milletvekilliği ve başkanvekilliğine uzanan yolculuğunda Cumhuriyet kadını kimliğine sadık kaldığını belirtti.
ANAYASA’YA BAĞLILIK VURGUSU
Karaca, görev süresi boyunca Anayasa ve Meclis İç Tüzüğü’ne bağlı kalarak hareket ettiğini belirtti. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin Şerafettin Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını 16 Nisan 2025 tarihinde Genel Kurul’da okutmasının, Anayasa’nın kendisine yüklediği sorumluluğun bir gereği olduğunu vurguladı. “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tarafıma yüklediği sorumluluk gereği, bu kararı okutmam başta olmak üzere, içtüzüğün gereğini esas alan tüm karar ve yönetim süreçlerini hiçbir tereddüt yaşamadan yerine getirmeye çalıştım” dedi. Karaca, bu kararın okutulmasının, Meclis’in itibarını korumanın bir yolu olduğunu ifade etti.
“KİMİ TERCİHLER ZAMANLA ANLAM KAZANIR”
TBMM Başkanvekilliği görevinden ayrılmasının ardından, süreçte yapılan açıklamalara ve yönteme dikkat çeken Karaca, “Demokrasilerde değişim, siyasi partilerde yarış ve seçim elbette esastır. Ancak bazen değişimin yönü kadar yöntemi ve zamanlaması da kıymetlidir. Anayasa Mahkemesi’nin Şerafettin Can Atalay kararını Genel Kurul kürsüsünde okuttuğum andan itibaren yapılan açıklamaları kamuoyunun ve tarihi hafızanın takdirine bırakıyorum” dedi. Karaca, “Kimi tercihler, güç odaklarının ruhuna hizmet eder; kimileri ise zaman geçtikçe anlam kazanır” ifadeleriyle, görevden ayrılma sürecindeki tartışmalara işaret etti.
HAKİKATİN SESİ VE VİCDANIN YOLU
Karaca, görev süresi boyunca keyfi tutumlara boyun eğmediğini ve hukukun üstünlüğüne bağlı kaldığını vurguladı. “Hakikatin sesi, daima konforlu alanlara iyi gelmez. Ben de tarihin akışındaki sessiz ama konforlu alanı değil, vicdanımın sesini doğru bildiğim yolda gereğini yapmak için dinledim ve gereğini yaptım” dedi. Anayasa Mahkemesi kararını okutmasının bazı çevrelerde rahatsızlık yarattığını kabul eden Karaca, bu tutumunun tarih önünde onurlu bir duruş olduğunu belirtti. “Tarih susanları değil, konuşması gereken yerde sözünü sakınmayan ve bu uğurda bedel ödemeyi göze alanları yazar” diyerek, son işlem olarak Can Atalay kararını okutmaktan gurur duyduğunu ifade etti.
YENİ BAŞLANGIÇ VE DEVAM EDEN MÜCADELE
Karaca, görev devrinin bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu vurguladı. “Her son bir başlangıçtır. Mücadelemizi, ilkemizi ve onurumuzu yanımıza alarak devam edeceğiz” dedi. Cumhuriyet değerlerine, kadın mücadelesine ve ilkelerine olan bağlılığının katmerlenerek süreceğini belirten Karaca, bu makamı bir unvan değil, tarih önünde yüklenmiş bir sorumluluk olarak gördüğünü ifade etti. Görev süresince kendisine destek veren milletvekillerine, Meclis üyelerine ve emekçilere teşekkürlerini sundu.