Denizli’de, Büyük Menderes İnisiyatifi’nin çağrısıyla bir araya gelen çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan ve zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açmayı öngören torba yasa tasarısına karşı seslerini yükseltti. Denizli Sineması yanında gerçekleşen basın açıklamasına 25’ten fazla kurum destek verirken, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da katılım sağladı. Açıklamayı, Denizli Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Av. Egecan Ormancı yaptı.
HALKIN İRADESİ YOK SAYILIYOR
Torba yasa tasarısının, halkın bilgisinden uzak ve şeffaflıktan yoksun bir şekilde hazırlandığını belirten Av. Egecan Ormancı, tasarının yasama sürecini gölgelediğini vurguladı. “Torba yasa, halktan gizlenerek hazırlanan, yasama sürecini şeffaflıktan uzaklaştıran ve halk iradesini yok sayan bir uygulamadır” diyen Ormancı, tasarının maden şirketlerine ormanlarda sınırsız faaliyet hakkı tanıdığını ifade etti. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin ya tamamen kaldırıldığını ya da etkisiz hale getirildiğini belirten Ormancı, bu durumun doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini söyledi.
ZEYTİNLİKLER MADEN SAHALARINA DÖNÜŞECEK
Yasa tasarısında zeytinliklerin “kamu yararı” gerekçesiyle madencilik faaliyetlerine açılmasının öngörüldüğünü kaydeden Ormancı, bu düzenlemenin Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerindeki bin yıllık tarım kültürüne darbe vuracağını belirtti. “Zeytinlikler maden sahasına çevrilecek, köylülerin emeği hiçe sayılacak, asırlık ağaçlar sökülecek, bölge ekolojisi geri dönülemez şekilde tahrip edilecektir” açıklamasını yapan Ormancı, zeytinin yalnızca bir ağaç olmadığını vurguladı. “Zeytin, sadece bir ağaç değil; yaşamdır, hafızadır, direniştir” sözleriyle, zeytinliklerin kültürel ve ekonomik önemine dikkat çekti.
ZORUNLU KAMULAŞTIRMA İLE TOPRAKLAR ELDEN GİDİYOR
Tasarının “zorunlu kamulaştırma” maddelerine de değinen Ormancı, köylülerin topraklarına el konulmasının hedeflendiğini ifade etti. “Bu yasa, yalnızca doğayı değil; halkın geçimini, emeğini ve geleceğini hedef almaktadır” diyen Ormancı, Kazdağları’ndan Akbelen’e, Avdan’dan Alcı’ya, Munzur’dan Artvin’e kadar birçok bölgenin yasalar eliyle maden şirketlerinin işgaline açılacağını belirtti. Ormancı, bu durumun kırsal alanlarda yaşayan halkın geçim kaynaklarını tehdit ettiğini ve ekolojik dengeyi bozacağını söyledi.
HAK SAVUNUCULARINA ENGEL
Basın açıklamasında, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda yasa tasarısının görüşüldüğü toplantıya hak savunucularının alınmamasına da tepki gösterildi. Ormancı, “Türkiye’nin dört bir yanından gelen köylü temsilcileri, çevre ve yaşam savunucuları ile avukatları toplantının yapıldığı salona alınmamıştır. Bunun kabulü mümkün değildir” dedi. Hak savunucularının engellenmesine rağmen mücadelenin süreceğini vurgulayan Ormancı, “Orada bulunan tüm arkadaşlarımızın yanındayız, mücadeleyi büyüten herkese selam olsun, kazanacağız” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.
Büyük Menderes İnisiyatifi ve destekçi kurumlar, yasa tasarısına karşı mücadelenin devam edeceğini duyurdu. Açıklamada, zeytinliklerin, ormanların ve tarım alanlarının korunması için toplumun tüm kesimlerine duyarlılık çağrısı yapıldı.
