CHP Denizli eski İl Başkanı Zafer Gönenç, parti içindeki kurultay tartışmalarının odağındaki isim olan eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup yazarak eleştirilerde bulundu. Sosyal medya üzerinden yayımlanan mektupta Gönenç, geçmişte verdikleri desteği hatırlatarak Kılıçdaroğlu’ndan “partiye zarar vermemesi” çağrısında bulundu
KURULTAY VE BUTLAN TARTIŞMASINA GÖNDERME
2009-2011 yılları arasında Denizli İl Başkanlığı görevini yürüten Gönenç, sosyal medya hesabından yayımladığı açık mektubunda, Kemal Kılıçdaroğlu’na doğrudan seslenerek partideki son gelişmelerle ilgili uyarı ve eleştirilerde bulundu. Amasya eski İl Başkanı Melik Derindere’nin “hakkımı helal etmiyorum” başlıklı mektubuna atıfla başlayan Gönenç, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği 33. Kurultay’da kendisine destek veren bir yol arkadaşı olduğunu hatırlattı.
“SİZİ DESTEKLEDİK, SUSTUK… AMA ARTIK SUSMUYORUZ”
Mektubunda geçmişte alınan kararları ve aday tercihlerini sıralayan Gönenç, Kılıçdaroğlu’nun parti içinde sağ tandanslı isimlere öncelik tanımasını eleştirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, referandum süreci ve milletvekili listelerindeki tercihler üzerinden değerlendirme yapan Gönenç, “Sustuk” ifadesini tekrarlayarak bugüne dek sessiz kaldıklarını ancak artık eleştirilerini dile getirme zamanı geldiğini vurguladı.
“PİRUS ZAFERİ PEŞİNDE KOŞMAYIN”
Açık mektubun en dikkat çeken bölümlerinden biri, Kılıçdaroğlu’nun yargı üzerinden kurultay sürecine müdahil olduğu iddiasına yönelik eleştiriler oldu. Gönenç, “Tutuklu belediye başkanları üzerinden başlayan ve son olarak parti kurultayının iptali, kayyum, mutlak butlan tartışmaları ile iktidarın bir sonraki cumhurbaşkanı seçimini kazanma hamlelerine omuz vermeseniz” diyerek sürece yönelik rahatsızlığını dile getirdi.
“VAKİT GEÇ DEĞİL, TORUNLARINIZI DÜŞÜNÜN”
Gönenç, mektubunun sonunda Kılıçdaroğlu’na kişisel bir çağrıda bulunarak, torunlarının geleceği için partinin önünü açmasını ve mücadeleyi genç kadrolara devretmesini istedi. “Keşke”lerle başlayan eleştirilerini, “iyi ki” cümlelerine çevirmek için hâlâ geç olmadığını ifade eden Gönenç, mektubunu şu sözlerle tamamladı; “Vakit geç değil, yaşınız epeyce ilerledi, kendinizi düşünmeyebilirsiniz. Fakat torunlarınızın yüzüne bakıp onların nasıl bir Türkiye’de yaşamasını isterdiniz? Bir kez daha düşünün.”
TAM METİN: CHP DENİZLİ ESKİ İL BAŞKANI ZAFER GÖNENÇ’TEN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA AÇIK MEKTUP
“AÇIK MEKTUP-27.06.2025
Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU,
Öncelikle kendimi hatırlatayım. 2009-2011 arasında, Rahmetli Baykal döneminde Denizli İl Başkanlığına seçilmiş,33. Kurultay’da genel başkan seçilmenize katkı koymuş bir eski yol arkadaşınızım.
Dün aynı dönem Amasya İl Başkanınız olan Sayın Melik Derindere, size ‘Hakkımı helal etmiyorum’ başlıklı bir açık mektup yazmış. O Mektubu okumuş olduğunuzu düşünerek tekrara düşmeden, bazı hatırlatmalar yapmak ve birkaç dilekte bulunmak için yazıyorum.
Sayın Genel Başkanımız,
Derindere’nin de yazdığı gibi, Ergenekon-Balyoz iftiralarına karşı koyduğu için yükselişe geçen Baykal’a yapılan itibar suikastından sonra 2010 Mayıs ayındaki 33. Kurultaydan itibaren tüm kurultay ve seçimlerde sonuna kadar arkanızda durduk.
CHP ile hiçbir bağı olmayan sağcı, sorosçu, ‘yetmez ama evet’çi kimi bulduysanız yanınıza aldınız. Hayata soldan bakanları, Kemalist’leri yaklaştırmadınız. Sustuk.
Sağ seçmenin bile tanımadığı, Ekmelettin’i cumhurbaşkanı adayı yapıp ‘tıpış tıpış’ oy verdirdiniz ve Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını sağladınız, sustuk.
Sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayınızı “Gel buraya Muharrem” diye çağırarak baştan kaybetmesine yol açtınız, sustuk.
2017 Referandumunda mühürsüz oylara itiraz etmeyerek rejimin değişmesini sağladınız, sustuk.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde altılı masa masalıyla kazanamayacağınız bir seçimde aday olup, yine kaybettiniz. ‘Ya tutarsa’ diye sizi seçtirmek için gece gündüz mücadele ettik. Biz yine sustuk.
2023 Milletvekili listelerine CHP’yle hiçbir bağı olmayan çok sayıda sağcıyı doldurdunuz. Sustuk.
Keşke 2023 yazında, partiyi kurultaya götürürken aday olmayacağınızı açıklayıp, o güne kadarki kırgınlıklara bir sünger çekseydiniz.
Keşke tutuklu belediye başkanları üzerinden başlayan ve son olarak parti kurultayının iptali, kayyum, mutlak butlan tartışmaları ile iktidarın bir sonraki cumhurbaşkanı seçimini kazanma hamlelerine omuz vermeseniz.
Keşke 13 yıl sizi destekleyen örgütünüzü incitmek yerine, hırslarınızı bir kenara bırakıp ‘pirus zaferi’ peşinde koşmasanız.
Keşke milyonlarca yurtseverin hukuk devleti, demokrasi ve özgürlük hayallerini yok etmek yerine, 2024 yerel seçimlerinde yeşeren umutlarına katkı koysanız.
Keşke evlatlarınız ve torunlarınızın ‘yaşanabilir uygar bir Türkiye’ umudu için 2002 ‘den bu yana ilk kez bu kadar iktidara yaklaşan partinize ve arkadaşlarınıza omuz verseniz.
Keşke, adliye aparatlarından medet ummasanız. Kazara parti size teslim edilse, olacak tek şeyin sonraki cumhurbaşkanlığı seçimini bir kez daha kaybetmek olacağını düşünseniz. Keşke, keşke diye başlayan cümleleri ‘iyi ki’ cümlelerine çevirseniz. Biz de hakkımızı helal etsek.
Vakit geç değil, Yaşınız epeyce ilerledi, kendinizi düşünmeyebilirsiniz. Fakat torunlarınızın yüzüne bakıp onların nasıl bir Türkiye’de yaşamasını isterdiniz? Bir kez daha düşünün.
Saygı ve sevgi ile…”