‘Güçlü Örgüt Güçlü Temsil’ sloganıyla yola çıkan Avukat Uğur Coşkun CHP Pamukkale İlçe Binasında gerçekleşen toplantıda Pamukkale İlçe Başkanlığı için adaylığını resmen duyurdu. Toplantıda yaptığı konuşmada sık sık örgütlü mücadelenin önemine değinen Coşkun, “Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkabilmek için, yerel seçimlerde iktidarı kazanabilmek için tüm örgüt üyelerimiz ile partide görev alma bilinciyle hareket edeceğiz. İlçe kongremizin sonucu ne olursa olsun örgütlü mücadelede tüm partililerimizi dayanışmaya davet ediyorum” dedi.
“HER BİR CUMHURİYET HALK PARTİLİ, TARİHİ BİR SORUMLULUK İÇERİSİNDEDİR”
Yoğun katılım ile gerçekleşen toplantıda konuşma yapan CHP Pamukkale İlçe Başkan Adayı Avukat Uğur Coşkun” İlk defa 2008 yılında üniversite öğrencisiyken Üsküdar’da kapısından içeri girdiğim, İlçe Gençlik Kolları, İl Gençlik Kolları’nda pankartını ve bayrağını astığım, broşürünü dağıttığım, yaklaşık 4 yıl İlçe Başkan Yardımcılığı ve Bilişim Sekreterliği görevlerini yürüttüğüm, yıllarca İlçe Seçim Kurulu üyeliğini yaptığım bu sevdanın, her dönemde bir aşığı olarak çalıştım. Ülkemizin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşullar içinde, neoliberal politikalar, her birimizi adeta bir demir gibi dövmektedir. Ülkeye refahı vadedenler cefadan başka bir şey vermemiştir! Bir grubun daha fazla zenginleştiği, geri kalan herkesin ise yoksulluğa mahkûm edildiği şu dönemde, tartışılan ve konuşulan konu, emeğin sermaye karşısında erimesi değil de Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadroları ile her bir Cumhuriyet Halk Partili, tarihi bir sorumluluk içerisinde demektir” şeklinde konuştu.
“BU DÜZENE KARŞI İRADE GÖSTERMEK VE EYLEM ORTAYA KOYMAK ZORUNDAYIZ”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Anadolu’nun en ücra köşesindeki bir çocuk için dahi umut olma misyonu üstlendiğini belirten Coşkun, Pamukkale’deki sorunlara değindi. Coşkun, “ Eğer Gözler’deki çiftçi Birol Abi; adaçayının kilosunu 10 liraya satmak zorunda kaldıysa, Uzunpınar’da İsmail abi; geçen seneden elinde kalan kekiği hala satamadıysa, Kınıklı’daki öğrenci kardeşim Dilek; barınma sorunu yaşıyorsa, Pamukkale’de esnaf Mahmut abi; gelen turistten fayda sağlayamıyorsa, Kayıhan’daki esnaf Yüksel abi; siftahsız gün kapatıyor bir de üstüne aylarca yolun tozunu yutuyorsa, Atalar’daki memur anne ya da baba ; evinin kirasını ödeyemeyecek, okuyan çocuğuna tost parası veremeyecek duruma geldiyse, Dokuzkavaklar’daki Resul Abi; mahallesinde çocuğunu gönderecek ortaokul bulamıyorsa, Fatih’teki tekstil işçisi Arif abi; çocuğunu üniversite okutamayacak hale geldiyse, emekli Süleyman amca; torununa bayram harçlığı veremeyecek hale geldiyse, Kısacası; geçimini, emeğini ortaya koyarak yaşayan halkımız, her geçen gün sermayeye karşı daha fazla eriyorsa, her bir Cumhuriyet Halk Partili tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Vatandaşı Devlet Hastanesi’nden aylar sonrasına sıra alabiliyorken yani devlet; vatandaşının yaşama hakkının dahi gereğini yeterince yerine getiremiyorken daire karşılığı vatandaşlık satılıyorsa Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve her bir neferinin bu düzene karşı irade göstermekten ve eylem ortaya koymaktan başka şansı yoktur” dedi.
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN FARBİKA AYARLARINA DÖNMESİ GEREKİR”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucu iradeye dönmek zorunda olduğunu belirten Coşkun, “Cumhuriyet’in temel değerleri, Atatürk ilke ve devrimleri tehdit altında iken Cumhuriyet Halk Partisi kurucu iradeye dönmek zorundadır. Cumhuriyet Halk Partisinin, daha fazla sola veya sağa gitmesine gerek yoktur, fabrika ayarlarına dönmesi yeterlidir. Devleti kuran ilkelerine, insan hak ve özgürlüklerine dayalı, laik sosyal bir hukuk devleti olma iradesine bağlı kalarak aklın ve bilimin önderliğinde yeni dünya düzenine göre tavır ortaya koymak zorundadır. Bugün geldiğimiz noktada, ‘Aynı yöntemlerle farklı sonuç elde etmenin mümkün olmadığı’ cümlesi maalesef sürekli tekrarladığımız ancak gereğini yerine getiremediğimiz sıradan bir cümleye dönüşmüştür. Cumhuriyet Halk Partisi, gücünü salt karizmatik bir lider ekseninde arayacak bir parti olmadığı gibi süreçlerin bilimsel analizini yapmaktan kaçınarak örgütsel ve toplumsal beklentiyi şu ya da bu sebeple görmezden gelme tutuculuğuna saplanıp devrimci köklerini inkâr edecek bir parti de değildir. Partimizin gücü; kaynağı, çağı, bilimi ve geçmişi irdeleyen örgütlü mücadelesidir” ifadelerini kullandı.
“MESELE SADECE 1 KİŞİNİN DEĞİŞMESİ DEĞİLDİR”
Tabanından kopmuş, toplumun beklenti ve ihtiyaçlarına cevap vermekten uzaklaşmış, kimin milletvekili, kimin belediye başkanı, kimin belediye meclis üyesi olacağına, 3-5 kişinin karar verdiği bir siyaset anlayışının sosyal demokrat bir partide yeri olmadığını söyleyen Coşkun, “Önümüzdeki yerel seçimlerde aday gösterilecek tüm kadroların, ön seçim usulü ile belirlenmesi şarttır. Bizim çıktığımız yol ne bir kişi için ne de bir kişiye karşıdır. Mesele sadece bir kişinin değişmesi değildir. Mesele dört dönem beş dönem milletvekilliği yapmaktır. Dededen babaya babadan oğula milletvekili olanların, halka vadedebileceği tek şey, oğlunun da milletvekili olacağıdır. Partinin kapısından içeriye girmeyen kişilerin bir haftada üye yapılıp milletvekili olmalarını eleştirmekten vazgeçtik; ideolojik hiçbir ortak noktası olmayan kişilerin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin listelerinden milletvekili olmasını, sonra da utanmadan kafa buldum demelerini, bu partinin içinde yoğrulmuş ve büyümüş bir kardeşiniz olarak kabul etmem mümkün değildir. Bu nedenle 100 yıllık ulu çınarımızın her bir filizini, her bir yaprağını gözümüzden sakınarak, baştan aşağı değil hiyerarşik olarak tabandan tavana tüm kadrolarının değişmesinden, partinin öz evlatlarının yerel seçimler öncesinde mücadele için birleşmesinden başka bir yol bulunmamaktadır” dedi.
PAMUKKALE’DE GÜÇLÜ ÖRGÜTÜN GÜÇLÜ TEMSİLİ SAĞLANACAK!
Parti tabanındaki ümitsizliğin farkında olduğunu belirten Coşkun, kongreden zaferle çıkmaları halinde izleyecekleri yol haritasını aktararak, “Geçtiğimiz Mayıs seçimlerinin ardından, parti tabanımızdaki ümitsizliğin, yorulmuşluğun farkındayım. Bu nedenle atadan deden her Cumhuriyet Halk Partiliye , özellikle de ona buna kızdığı için kenarda duran, gençlik kollarında, kadın kollarında görev yapmış her Cumhuriyet Halk Partiliye, amasız-fakatsız, az ya da çok, dün yaşadıklarını bir tarafa bırakıp güzel bir gelecek kurabilmek için, Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkabilmek için, yerel seçimlerde iktidarı kazabilmek için, partide görev alma bilinciyle hareket etmeleri gerektiğini hatırlatmak istiyorum ve ilçe kongremizin sonucu ne olursa olsun örgütlü mücadelede dayanışmaya davet ediyorum. Cumhuriyet'in sağladığı imkanlarla büyümüş, dünya incisi Pamukkale’mizin Korucuk Mahallesi’nde işçi bir babanın evladı olarak, evrensel hukuk ve insan haklarına bağlılık yemini etmiş bir hukukçu ve avukat olarak, yıllarca Parti kademelerinde emek vermiş bir Cumhuriyet Halk Partili olarak, bir baba ve bir Atatürkçü olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin sade ve onurlu bir yurttaşı olarak, Cumhuriyet'e ve onu kuran Cumhuriyet Halk Partisine olan borcumu ödemek adına yola çıktım. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyet Halk Partisi Pamukkale ilçe Başkanlığına aday olduğumu kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ediyorum. Ben ve ekip arkadaşlarımın çıktığı yolda tüm Cumhuriyet Halk Partililerin desteğini bekliyor, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Heyecanımıza ortak olmak adına bu sıcak havada burada olan herkese bir kez daha gönül dolusu teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.
