Denizli’de su kirliliği sorunu, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) tarafından yapılan bir araştırmayla bir kez daha gündeme taşındı. Yukarı Dalaman Çayı Havzasında gerçekleştirilen incelemeler, bölgedeki su kaynaklarının aşırı kirlilik tehdidi altında olduğunu ortaya koydu. Özellikle tarımsal faaliyetler ve çevre sağlığı açısından ciddi risk oluşturan bu durum, acil çözüm bekliyor.
SU KAYNAKLARI KULLANILAMAZ HALDE
Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü’nün yürüttüğü çalışma, Yukarı Dalaman Çayı Havzasında su kalitesinin alarm verici düzeyde kötüleştiğini gösterdi. Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Akşit liderliğindeki araştırma ekibi, havzanın en temiz olduğu düşünülen bölgelerde bile suyun kullanılamaz durumda olduğunu tespit etti. Analizler, suyun içerdiği kirleticilerin tarım ve çevre sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını doğruladı. Akşit, “Havzanın en temiz olduğunu düşündüğümüz bölgelerinde bile suyun kullanılamaz durumda olduğunu gördük. Bu durum, hem bölge halkını hem de tarımsal üretimi ciddi şekilde tehdit ediyor” dedi.
FABRİKA ATIKLARI KİRLİLİĞİN BAŞLICA NEDENİ
Araştırmada, kirliliğin en büyük kaynaklarından birinin bölgedeki iki fabrikanın atıkları olduğu belirlendi. Fabrikaların atık sularının Yukarı Dalaman Çayı Havzasına karışması, suyun kalitesini ciddi şekilde bozuyor. Yapılan ölçümlerde, bu atıkların çevrede yoğun bir kirlilik yarattığı ve suyun tarımsal sulama için kullanılamayacak hale geldiği tespit edildi. Bölge halkından gelen geri bildirimler, kirlilik nedeniyle suyun etrafında kötü bir koku oluştuğunu ve buğday, arpa gibi ürünlerin sulama sonrası kuruduğunu ortaya koydu.
TARIM VE ÇEVRE ÜZERİNDEKİ ETKİLER
Yukarı Dalaman Çayı Havzasındaki kirlilik, özellikle Acıpayam bölgesinde tarımsal faaliyetleri olumsuz etkiliyor. Bölge halkı, kirli suyun tarım arazilerinde kullanıldığında ürün kayıplarına yol açtığını ifade ediyor. Araştırma ekibi, aldıkları su örnekleriyle kirliliğin boyutlarını bilimsel verilerle belgeledi. Dr. Akşit, “Bölge halkından aldığımız bilgiler, suyun tarımsal sulamada kullanıldığında mahsullerin zarar gördüğünü gösteriyor. Bu durum, hem çiftçilerin geçim kaynaklarını hem de bölgenin tarımsal verimliliğini riske atıyor” şeklinde konuştu.
ACİL ÇÖZÜM ÇAĞRISI
Dr. Selahattin Akşit, su kirliliği sorununun çözümü için yetkililere acil müdahale çağrısında bulundu. Araştırma, kamu destekli bir öğrenci projesi kapsamında yürütülürken, elde edilen veriler kirliliğin boyutlarının ciddiyetini ortaya koydu. Akşit, “Bu duruma acil çözüm bulunması gerekiyor. İlgili yetkililerin bu konuya el atmasını bekliyoruz. Aksi halde, ihmal edilen bu durumun su kaynaklarımıza ciddi zararlar vereceğini göz ardı etmemeliyiz” dedi. Uzmanlar, kirliliğin önlenmesi için fabrikaların atık yönetim sistemlerinin denetlenmesi ve çevre dostu teknolojilere geçiş yapılması gerektiğini vurguluyor.
BÖLGENİN GELECEĞİ TEHLİKEDE
Yukarı Dalaman Çayı Havzasındaki kirlilik, yalnızca tarımı değil, bölgedeki ekosistemi ve halk sağlığını da tehdit ediyor. Araştırma ekibi, su kaynaklarının daha fazla zarar görmemesi için hızlı ve etkili önlemler alınmasının kritik önem taşıdığını belirtiyor. Dr. Akşit, “Bilimsel verilere dayanarak, Yukarı Dalaman Havzası’nın aşırı derecede kirlendiğini ve çevreye tehdit oluşturduğunu gözlemledik. Bu sorunun çözümü için tüm paydaşların bir araya gelmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
