Denizli’nin Buldan ilçesinde yer alan ve 1. derece sit alanı olarak ilan edilen Süleymanlı Yayla Gölü’nde yıllardır süregelen çevre tahribatı, eski Çevre İl Müdürü Ali Korkmazcan ve Buldanlı tekstilci Dr. Halis Ödel tarafından gündeme taşındı. İkili, yaşanan tahribatın durdurulması için Denizli Çevre İl Müdürlüğü, Buldan Kaymakamlığı ve Buldan Belediyesi’ne resmi dilekçe verirken, aynı zamanda konuyu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) de taşıdı.

Dr. Halis Ödel ve Ali Korkmazcan tarafından verilen dilekçede, Süleymanlı Yayla Gölü’nün 2013 yılından bu yana iş makineleriyle kazılarak doğal yapısının bozulduğu, gölden çıkarılan humuslu torf toprağın kamyonlarla taşınıp ticari amaçla satıldığı ifade edildi.

Whatsapp Image 2024 11 23 At 20.39.20 (2)

"GÖL MAHVOLUYOR, DOĞA KATLİAMI DURDURULMALI"

Çamelili Gençler Anıtkabir'i Ziyaret Etti Çamelili Gençler Anıtkabir'i Ziyaret Etti

Dilekçede, Süleymanlı Yayla Gölü’nün 27 Haziran 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı ile "Kesin Korunacak Hassas Alan" ilan edildiği hatırlatılarak, alınan bu karara rağmen ticari bir firma tarafından gölün taban toprağının kazılmaya devam edildiği belirtildi. Göl tabanının sürekli kazılmasıyla doğal yapının bozulduğu, zaman zaman gaz çıkışlarının gözlemlendiği ve gölde yaşayan balıklarla diğer canlıların bu durumdan olumsuz etkilendiği vurgulandı.

Dr. Ödel, dilekçede şu ifadelere yer verdi: "Adeta lüfer büyüklüğündeki binlerce göl balığının çıkan gaz nedeniyle öldüğüne ve kıyıya vurduğuna bizler halk olarak defalarca şahit olduk. Tahribat nedeniyle gölün ekosistemi tamamen bozulmuş, burada yaşayan canlıların yaşam alanı yok edilmiştir."

Whatsapp Image 2024 11 23 At 20.39.20

"TAHRİBAT GÖLÜN TEMİZLENMESİ BAHANESİYLE YAPILIYOR"

Dilekçede, yapılan işlemlerin “Gölün temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirildiği, ancak gerçekte gölden çıkarılan toprağın ticari amaçlarla satıldığı ileri sürüldü. Ödel ve Korkmazcan, bu durumun hem doğaya hem de hukuka aykırı olduğunu belirterek şu açıklamada bulundu: "Gölün temizlenmesi adı altında burada çalışan firmalar, binlerce kamyon humuslu torf toprağı çıkararak ciddi miktarda kazanç sağlamaktadır. Üstelik bu işlemler gölün 'Kesin Korunacak Hassas Alan' ilan edilmesine rağmen yapılmaktadır. İlgili mevzuat açıkça 'bu alanlarda madencilik faaliyeti yapılamaz, toprak alınamaz' demesine rağmen bu yasadışı faaliyetler ne yazık ki yıllardır devam etmektedir."

BULDAN BELEDİYESİ’NİN SÜREÇTEKİ ROLÜ ELEŞTİRİLDİ

Dilekçede ayrıca Buldan Belediyesi’nin bu süreçte oynadığı role de dikkat çekildi. Belediyenin 2021 yılında ilgili firmaların taleplerini Denizli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne ileterek bu işlemlere zemin hazırladığı ifade edildi. 2022 ve 2023 yıllarında da aynı firmalara devam izni verildiği belirtilirken, 2024 yılında başka bir firmanın daha gölden toprak alımı yapmak için başvuruda bulunduğu aktarıldı.

Dr. Ödel, bu konuda Belediye Başkanı ile doğrudan görüştüğünü belirterek, şu ifadeleri kullandı: "21 Kasım 2024 Perşembe günü saat 16.35’te Belediye Başkanı ile yaptığım telefon görüşmesinde, kendisi bu taleplerin ilgili kurumlara iletildiğini bizzat teyit etmiştir. Bu durum, bizleri hem üzüyor hem de kahrediyor."

Whatsapp Image 2024 11 23 At 20.39.19

"DOĞAL YAŞAM YOK OLUYOR, DERHAL ÖNLEM ALINMALI"

Ödel ve Korkmazcan, dilekçede gölde yapılan çalışmaların geri dönülemez tahribatlara yol açtığını, ticari kazanç uğruna doğal yaşamın yok edildiğini vurguladı. Süleymanlı Yayla Gölü’nde yaşanan doğa katliamının bir an önce durdurulması gerektiğini belirterek şu çağrıda bulundu: "Süleymanlı Yayla Gölü’nde icra edilen bu hukuka ve mevzuata aykırı işlemler, doğada telafisi mümkün olmayan zararlar bırakmaktadır. Göl ve çevresinde balıkların, kuşların ve diğer canlıların yaşam alanları tamamen yok edilmiştir. Bu doğa kıyımının hemen bugün durdurulması ve ilgili kurumların harekete geçmesi için gereken işlemlerin ivedilikle yapılmasını talep ediyoruz."

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARINA RAĞMEN FAALİYETLER DEVAM EDİYOR

Dilekçede ayrıca, Cumhurbaşkanlığı’nın 2020 yılında gölü “Kesin Korunacak Hassas Alan” ilan etmesine rağmen, bir üniversite raporuna dayandırıldığı ileri sürülen bu işlemlerin, hukuki gerekçelerle bağdaşmadığı ifade edildi. Ödel ve Korkmazcan, dilekçelerinde şu ifadelere yer verdi:

"Hiçbir üniversite raporunun, bir gölün doğal yapısını bozacak, canlıların ölümüne neden olacak bir işlem için gerekçe sunabileceğine inanmak istemiyoruz. Bu durum, çevreyi korumakla görevli kurumların ve üniversitelerin suistimal edilip edilmediği sorusunu akıllara getirmektedir."

Dr. Halis Ödel ve Ali Korkmazcan, dilekçelerinde gölde yapılan işlemlerle ilgili tüm izinlerin iptal edilmesini ve gölün doğal yapısının korunması için acil önlemler alınmasını talep etti. Süleymanlı Yayla Gölü’nde yaşanan çevre tahribatının gelecekteki olumsuz sonuçlarını önlemek adına hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini belirttiler.

Editör: Orhun Çoban